Yalnızlık Sığınağı
ellerim karanlık boşluğa çarpan
dokunduğun yerde çoğalan yağmur
ömrüme yazılan sözcüğü boğuyor
acıları kuşatan rüzgar umarsız
yalnızlık sığınağında yaralı bir çığlık
anılara çarpıyor...
vedalarda sıfatını arıyor zaman
karanlıkta kaybolan siluetin ardından bakarak...
kırılan sevdanın öznesi
unutulmuş bir şarkıyı mırıldanıyor...
- aşkın korlarından tutuşan ateştir yalnızlık
hayat ise demir pençedir ölümün bileğini sıkıca kavrayan-
göç vurgunu kırlangıç çığlık çığlığa
kursağında kanayan bir elveda...
başıboş akrebin ardından koşarken yelkovan
çoğalıyor yüzümde safran
varsın uyansın bulutlar uyansın
düşler nasılsa sırılsıklam...
oysa gülüşün güneşimdi yarınlarıma
şimdi yaslandığın göğsüm çığlar altında
yosun bağlamış hayaller aklımın koylarından
süzülüyor yüzümün tenha kıyılarına...
-ulaşılmazı arıyor içimin sularını kulaçlayan
boğuluyor hatıralar isyan ırmağında-
can yürürken canana
sesinin sularını gönder hicranla tutuşan ruhuma
bahtsız gün/doğumunda
acıları kanlı canlı bırakırken kucağıma.
👧👧👧👧 tbrklerr