Yalnızlık Yolu
Yüzüne baktığımda bir kitaptı okuduğum,
Asra yakın bir hikâyeydi.
En dokunaklı ve yalın anlamların kelimesiydi,
En derine işleyen bir sızıydı duyduğum.
Tufanı dinmiş bir dağ başı sessizliği,
İzleri görünür koyak ve yamaçlarda.
Bozkırın çığlığını ancak bu yürek duyar,
Ve etrafta dönen kimsesizliği.
Anlattın masum ve muhkem duruşunla,
Dünyanın anlamı nereye çıkar,
Hülasası gözlerinin inişindeydi,
Derin bir ırmak gibi akardın her susuşunla.
Bilirdin zamanın toprağı nasıl öğüttüğünü,
Tohumun can taşıdığını,
Fidanın meyveye döneceğini,
Suyun bir çocuğu nasıl büyüttüğünü.
Gezdiğin her yere izler bıraktın,
Ve taşıdın göz aydınlığını bir yağmur gibi,
Birde suyu kesilirse pınarın,
Karanlığın içine bakar gibi bakardın.
Kapılar, kapılar neden kapalıdırlar,
Bir tıkırtıya hasret kalır kulaklar.
Duvarda asılı fotoğraflar,
Gün ışığı hatıralara açılırlar.
Gölgeler geçer pencereden,
Beyaz perdenin iğne oyasında gezen,
Yürek özleneni görmek ister,
Ve sonra sorardın; neden, neden, neden?
Türküler tekrar yakılırdı dilinden.
“Yastadır da deli gönül yastadır,
Gelir diye kulaklarım sestedir.”
İçerin büngülderdi ve bu gelirdi elinden.
Son vardığın yer başkaydı öncekinden,
Söylediğin anladığımdan çoktu.
Takat yoktu da yaşamak iyiydi,
Ellerin de soğuktu her zamankinden.
Sükûtun buhur ve gül kokulu,
Vedalaşmaya dil varmaz,
Ağlamaya hal kalmaz,
Ve baki âleme çıkar yalnızlığın müşkül yolu.
Kenan DEMİREL
İyi ve sağlam şiirlere imza atıyorsunuz Kenan bey kutlarım
İyi bir kalem okuyorum , Şiirle ...