Yandığım Kadar Yan
Her gecenin sabahında ,
Gözlerimi sensiz dünya ya açtığı için,
İsyan ediyorum gözlerime.
Zifiri bir karanlığın ortasına bırakılmış,
Bir ceset gibiyim.
Dört duvar bir odanın içinde,
Tabutta sanki bedenim.
Ve Senin yokluğun,
Her gün toprak atıyor benim üzerime.
Öldüm sevdiğim öldüm.
Sen beni giderken öldürdün.
/-/-/-/-/-
Seni tanımamış olsaydım .?
Gündüzlerimden güneş ,
gecemden yıldızlar beni terk etmezdi.
Uykularım kaçmaz rüyalarım kabus olmazdı.
Göz kapaklarım yorgunluktan çökmez ,
Ellerim titremezdi .
Kalbim böyle sızım sızım sızlamaz ,
Aldığım nefes ciğerlerime ağır gelmez ,
Yaşarken ölüye dönmezdim.
-/-/-/-/-/-
Sen ahhh içimi yakan yıkan sen,
Dünyamı viraneye çeviren sen,
Varlığına alışamadan yokluğuna-
Mahkum eden sen.
Şimdi yüreğime,
bırakıp ta gittiğin Sevgimi,
ben hangi kuyulara atsam,
Hangi mezarlığa gömsem kendimi.
-/-/-/-/-/-/
Yarım kalmış bir hikaye değildi bu,
tamamlanmamış bir öyküdü.
yaralı yada yitik bir sevda değildi,
yetim kalmış bir sevdayı ,
sahiplenmek gibi bir cabaydı.
Ve sen beni bu sevdayla yarım,yitik,
Sakat bırakıp da gittin.
-/-/-/-/-/-
Hiç bir anlamı ,
hiçbir manası yok artık bu dünyanın.
Sanki renkler kaybolmuş gibi.
Gözlerimin tek gördüğü simsiyah bir karanlık.
Arada bir gri ve arada bir zifiri .
Sen beni renksiz dünya ya mahkum ettin .
Sen giderken renklerimide silip gittin ,
-/-/-/-/-/-/
Benim ahım senin boynunda bir kolye artık.
Dört kitabın üstüne yemin ettim .
Bu yedi cihanda ,
İki dünyada ,
Hakkımı haram ,
Sevdamı yüreğine lanet,
Ahımı kalbine yük bıraktım.
Şimdi gittiğin hiç bir yerde ,
Ne mutlu ol nede sevdiğin kadar sevil.
Ettiğin kadar çek sevdiğim.
Yaktığın kadar,
Yandığım kadar Yan…!