Yangınıyım Bir Şehrin
Özlemsi bir akşam dururdu penceremde
bütün yollarım
senin sokağının çıkmazıydı bilirdim.
Uykusuz bir tren yolculuğunda geçmiş içim
sonra uyandım
ve gördüm ki herkes aynısıydı birbirinin…
Hala,
yalanlar söyleniyordu denize bakarak martılara
ve hala
serpiştirilmiyordu vapurların içine birkaç nota.
Papatyalar
boynunun tam da orta yerinden kırılıyordu
ve insan
boğazına düğümlenen şeyi hiç unutamıyordu…
Kıyısındayım pencerenin
bir kuşun anısı kaldı avuçlarımda
ayak izinde yutkunuyordu kelimelerim
anlat sevdiğim
dünyaya inanmış yüzümü anlat
konuşalım yağmurun çamura hoyratlığını
eşlik edelim müziği sokakta yankılananlara
bu dünya yitirmiş yüreğini
ki kime seslensem çarpmıyordu sana.
Gel ki taşı suladıkça çiçekler açtıralım
gerekirse yeniden tanışalım bir yolculukta
anlat
kanatlarında yağmurlar taşısın kelebeği
anlat
ben iki kişilik yalnızlığı alnından öperim…
Hep
kokusu olsun istedim senli fotoğraflarımın
Bir yarayı
delik deşik etmekmiş kalmak anladım.
Öyle çok şeydin ki sen bana
ne vakit anılara dalsam gözlerimden akardı senyaşım
karıştırırdım bütün renklerini yeryüzünün
anlamı adlandırılmayan bir hisle dokunurdun ruhuma
yuvasına sığınır gibi bir karıncanın
şöyle dönüp bir bakardım ardıma
ve sonra misafirliğinden utanırdım hayatımın
hakkı ödenmezdi takvim yapraklarının
meğer kör olduğumdan duyamamışım…
Kendime gelme telaşı bu
beni biraz da sustuğum yerlerimden tanıyın
yoksuluyum özlemini çektiğim ne varsa
ve farkında değil bu dünya kırgınlığımın
ağladım dilini bilmediğim bir tenhada
bahçesiz, sokaksız büyüyen bir çocuktum
alışkanlığımdın kalbimden uğurlayamadığım
sen gidince herkes gitti anladım…
Ben hangi sokakta ararım şimdi çocukluğumu
ıssız çoraklaşmış duygularımın eşiğinde
bir pencere önü lazım her şeyi unutacağım
ve vakit dolunca kırgın ayrılacağım
inceden susmuşluğu var üzerimde satırların
yankılanır suretimde hüzne dair serzenişler
içindeyim bir düşüncenin
ve durağıyım içimde büyüyen bir sancının…
Bir kırgınlık uğultusu üzerimde
balonu göğe kaçan yetim bir çocuk çaresizliği
yangınıyım bir şehrin ağustosta
anılarımı eriyen yanlarıma saklarım.
Güzel bir hal
seni hatırlarken bile hüzün
vakti gelince
sen de yüzünü güneşe dönersin bir gün
gözlerinin
kaç kuytusu varsa sığınırım inatla
bölüşürüm
bir avuç umuttur azığım.
Çok güzeldi. Tebrik ediyorum Mustafa bey.🌾
ben, bir kayıp zamanın kıyısında, seninle yeniden tanışmanın düşüyle yaşıyorum.dedirtti şiiriniz.
İmgesi bol ve güzel anlatıma Tebrikler,
Mustafa güzel şiirini selamlıyorum,
Sevgiyle kal
Çok güzel bir şiir üstat yüreğine sağlık tebrik ederim saygılar