Yanılsamalar
hiç alışamadığım
sokakları vardı gözlerinin
kimselerin dolaşmadığı...
ıssız...
bir yeni yetme kırılganlığı
bu gıcırdayan kağnılar,
kısık gözlerin narin ve zarif
alabildiğine şeffaf
sislerin yol kestiği vadilerde
seni düşünürüm,
soğuktur bakışın
doyasıya üşürüm
bir yayla yalnızlığı
ağaçsız, engin çayırlarda
hep genişlediğim,
ve hiç yetemediğim
yalancı çobanlar gibi
yalnız ve küskün,
geçer kapısından duramam,
üzülürüm
içimde bir heyecan
ya kımıldarsa perdem!
engel olamam,
korkar görünürüm!
geriye dönüşsüz bir sen
kaldı benden geriye
hiç istemediğim kadar
üzgünüm
yüzümü taşlara sürüp
siliyorum
içimdeki şu ateş gitsin
ve yanmasın kimseler
güneşin bağlandığı iskelelere
yanaşıp
inmek istiyorum
kendimden...
yaşlı ve yaralı bir kurt gibi
tipi ve fırtınaların altında
bir başıma ve dik
yürüyebilsem keşke
zamanı gelince
güçlü akıntılara kapılıp
çapasını bıraksam,
kaybolsam dalgalarda
ve aslında üzgün de değilim
mutlu sonlar yakışmaz
dipsiz kuyulara
ben yakışırım...
sonsuzluğun cenderesinde bir ömür buruk,
aradığım son buydu
üzgün değilim
nihayet kavuştuk.
07.08.2012