Yanlış-doğru...
yanlış yerde
yanlış zamanda iki insan...
yanlış şeyleri anlatıyor hep
nedense
şu aşk denilen
doğru lisan...
gel miyiz
git miyiz
hep miyiz
hiç miyiz
el miyiz
yoksa
alem miyiz
söyle biz neyiz...
yanlış sularda
yabancı kıyılarda
iki insan...
ve yanlış gemilere kucak açar hep
nedense
şu aşk denilen
doğru liman...
güney miyiz
kuzey miyiz
engin miyiz
sahil miyiz
rüzgar mıyız
yelken miyiz
söyle biz neyiz...
yanlış yerde
yanlış zamanda iki insan...
yanlış şeyleri anlatıyor hep
nedense
şu aşk denilen
doğru lisan...
ve nedense
yanlış sevdalara boyandı
hep doğru karalar...
ve nedense
yanlış acılara kanadı
hep doğru yaralar...
ve nedense
yanlış bedenlere saplandı
hep doğru sancılar...
ve nedense
yanlış aşkları anlattı
hep o doğru yalancılar...
günah mıyız
sevap mıyız
ah mıyız
dua mıyız
ak mıyız
kara mıyız
yaşam mıyız
ölüm müyüz
söyle biz neyiz...
ben mi seveyim
yoksa sen mi günahımı çekeceksin
ben mi geleyim
yoksa sen mi terk edeceksin
ben mi öleyim
yoksa sen mi ipimi çekeceksin...
söyle
yanlış ecellere yazılmış
şu doğru ölümleri
nasıl gömeceksin ...
ben miyim sandal
sen misin deniz...
ben miyim hancı
sen misin yolcu...
ben miyim yasak
söyle sen misin
yoksa o aşk...
işte benim o;
al senin...
işte sensin o;
ver benim...
işte biziz o;
hani senle ben ikimiz
belki
bir doğruda iki yanlış...
ama senle ben ve aşkımız
bil ki
bir doğruda iki sonsuz....
Yalanmış hepsi yalan. Yalanmış hepsi yalan. Sevmek diye bir şey varmış..sevmek diye birşey yokmuş der ya şarkılar... İşte varlık yokluk arasında bir gelgit yaşamış şair.. buldum sanıp aldanmış..aldandığına da inanmış... eksik fazla ne fark eder...yalnıs doğru kime neye göre ne ifade eder.. herkesin Tek bir doğru su var...
Duygu boşaltımı hoş olmuş...sağlıcakla efendim...
yanlışlar doğruları götürmüyorsa? ya da ne bileyim öyle bir şey işte yine şairce yazdın özlemiştim şiirlerini...