Yaprak Kırıntıları
Sonbahar kendini göstermeye başlarken
Yüreğimden bir aşk acısı kopuyordu
Gözlerim ayla temas kurarken seni düşlüyordu
Kulağıma gelen bir fısıltı neydi bu ses!Kalbim bunu çözemiyordu
Bir an resmine baktım
Seni ne kadar özlediğimin farkındaydım
Şimdilerde ise çıkmaz sokaklardayım
Nefesimden kanlar fışkırırken soluksuz fırtınalardayım
Bir yaz günüydü karşıma çıkışın
O an benliğimi öylesine sardıki sana erişilmez imkansızlığın
O zaman anladım ki güzelim sana olan esaretimin tutsaklığının
Büyük aşkların ne kadar acı çektirircesine insanları zorladığının
Bir akşam vakti yine İstanbulda
Sahilde oturuyorum yine deniz gelgit kopmalarında
Bense bir tanem senden çok uzaklarda
Sadece o güzel yüzünü yıldızlara bakarak içime çekiyorum sigara dumanımda
Eylülün konukseverliği adeta seni çağırıyordu
Yağmurlar üzerime damla damla düşerken kalbim haykırırcasına adeta seni bağırıyordu
Nazımlar,Orhanlar,Ziyalar kalemime çare olamıyordu
Seni yazamıyorum ama tualimde sonsuz boşlukta yüreğime seni çiziyordu
Şimdi sana soruyorum
Yaprak kırıntıları düşerken ağaçlardan
O yaprakları kalbimde seninle yeşertmek istiyorum
Hani sana diyordum ya seni rüyamda görmek istiyorum diye
Gördüm ve boğaza karşı seni izlerken
Sana sımsıkı sarılırken
Senin o güzel gözlerini kapayarak
Şu sözleri sana ve İstanbula haykırmak istiyorum:
"Ben yıllarca seni beklemişim
Hep seni düşlemişim ve son cümle:
Benimle bir ömrü paylaşmaya varmısın"
Ve sonrası tabii yanağına güzel bir öpücük kondurmak
Eylülün en güzel akşamında.