Yara Geceler
ıslanıyor sol yanım
araba yön
yol deniz
ufka bakan gözlerimiz
ağaçlarda gülümser
geceler kaç bin yıldır aynı
fikrim iyimser
banklar boş kimin derdinde
lehva lar direkler insan ormanı
loş loş azalırken kendime
isterdim burda olmanı
beş dal saydım gövdeyi yaran
uç uca binlerce yüce
özlüyorsun göremeyince
nerede gizlenmiş
nerde karınca
yalvarınca duydum ki
uzak değilmiş sanmak
es dedi istediğin kadar
vurulup düştüğün yer anladığındır
hayat
açılmamış zor gelin sandığıdır
oldu ve olduk sanki
eski bir kasabaya hakim kıldılar
yalanlar söyledim günlerce bahar
ben mi istemişim her şey zay olsun
olsun da
yağmurlar bildiği gibi yağar
şimdi yüksek kuleler
üzgün ve kocaman evler var
çeliğin kütlesini değiştiren dudaklarım değil
geleceğimi uyduruyordum
boşluklar yalan değil
kendimden uzaklaştığım zamanlarda
uykumu bölen kabuslarım oldu
heves uğruna nergisler kırdım
acı duyma malıydım oysa
fakat
niye ağlıyordum
her şey yalansa
bir kaç yüzyıl eskiye gidip
şarap demlerken buluyorum kendimi
seyir çıbanını kaşımak lazım
testiye hayyama inanmak lazım
kızsam kırılsam o an değil
sevinsem bir masal bulduğuma
günü yaşamak benim de hakkım
ışık ışık vapurlar gülümsüyor
kristal öpüşlü eğlenceler
dinmedi yağmur dinmedi
ağlaşıyor yara geceler.
Geceler, bizi bizden başka kimseyle paylaşmayan en büyük sırdaşımız en karanlık anında en parlak yıldızını gökte parıldatan geceler.. en iyi dosttur bazen bazen yaramıza şifa, gözlerimize ışık, içimize umut
Tebrikler