Yaralı Kuş

Sürecek mi Allah'ım,
Bu yıkım, bu kıyım hep böyle,
Bu kaçıncı baskın, kaçıncı saldırı,
Bu kaçıncı kuşatma;
Ve o nasıl silah öyle?
Kanına girer bir anda onlarca yavrunun,
Binlerce saçma!

Dolanır telaşla,
Gölgesinde silahların bir deli atmaca.
Çırpınır umutsuzca...
Ne yapsın zavallı,
Göz koyan yurduna yuvasına,
Değil kendi gibi yalnız kanatlı;
Düşmanı azman bir akbaba...
Yırtınır, atılır ileri kimi çılgınca,
Ama gidemez ötelere.
Çırpınır yavruları için çaresiz,
Döner yuvasının üstünde içgüdüsel,
Bir kaç tüy uçuşur ilerilere anca...

Allah'ım bu kaçıncı saldırı,
Bu kaçıncı kuşatma
Ne yapsın atmaca?
Arkası yok sığınsın,
Çekile çekile,
Geride kalmamış ki toprak,
Ardı sınırsız boşluk.
Kesilmez ardı sıra gelir açlık, hastalık, yoksulluk,
Arkası ölüm, ardı yokluk...
Biçarenin kolu kanadı da kırık.
Ne olur Allah'ım,
Bu sefer olsun yerinden yurdundan oynatma.

Allah'ım,
Bu kaçıncı saldırı,
Bu kaçıncı kuşatma,
Zavallının sığınağı tek sen kaldın.
Sen ki sahibisin kâinatın,
Sen ki esirgeyip koruyansın,
Sen olsun terk etme.
Ölen atmaca değil,
Araplar,
Müslümanlar,
Tüm kendini insan sananlar...
Elbet verirsin Rabbim yarattığın her canlının rızkını,
Ama varken bunca ceset ortada,
Yem olarak akbabalara,
Yanılıp yaralı bir kuş atma.