Yaralı Kuş Kanayan Kaldırım
Kalbim kaldırımlar kadar,
ezilmiş ve paramparça...
ve her bir adımda,
kanadı kırılan kuş kadar,
savunmasız,
zamansız kaçışlarda gördüm ayrılığı,
ve dilimde kuruyan dallar kadar,
anlamsız...
yağmurlar yüreğimden süzülüp,
düşüyorken topraga,
özgürlük şarkıları dolanıyor dilime,
sahipsiz çocuklar kadar kırılgan,
ve savrulan bir toz kadar,
zindanlardayız...
oysa yağmayan yağmurlar,
kuraklıgına mahkum etmişti aşklarımızı,
ki aşklarımız,
incinen kuşlar kadar savunmasız...
caddeler boyu kaldırım taşları,
her biri kırık dökük,
ve gözlerimden içlerine,
kan damlıyor olmalı..
ki taşıyordu yokluğun;
korunaksız bir ıslanışın hazinliği kadar,
anlamsız...
ve sığmaz bir dünyaya,
nefesinin alası,
ki nefesin ki ben müptelası,
yağmurlar yoksul,
caddeler bile öksüz değil mi;
kaçtığında...
gözlerin anlatırken cennetin gecelerini,
ve bi keje ki;
dillerine destan...
destan ki nasıl bırakır bir güvercini,
ürkek ve savunmasız...
kuraklığına ağlayan yağmurlar kadar,
anlamsız...
parçalanmış bir kaldırım taşı kadar,
ki içine süzülür yüreğimin yaşları,
sonsuz ve başlangıçsız
...