Yare-i Hüsran
İçimde sararan her yaprak,
Herkese seni soruyor durdurarak.
Gitme derken sesim duruyor durak durak.
Keyfi yok bu gece gökyüzündeki yıldızların.
Sanırım o da yolunu bulmuş aşktan saklanarak.
Enkazlar altında kalmış yarı bedenim.
Fakat hep seni düşünür beynim.
Ben aşk sayesinde böyle dirildim.
Sana karşı dipdiri kaldı hep bu kalbim.
Ne olur beni enkazlarda bırakma.
Sensiz kalınca yarı yanım şüheda.
Severken ölmek hem de sensizken.
Nasıl bir intikam bu bana?
Koptu onsuz kolum, kalbim bir de bacak.
Bana bulun bir mağara sığınacak!
Beni o diriltebilir ancak!
Sevgiyi başka yerlerde aramışım.
Oysaki bakmıştım her yere bucak bucak!
Benim bedenim soğurken ölüme karşı.
Bana aşkı bul kalk yerinden dedi Tanrı.
Nereden bulacağım Allah'ım dedim intikamı.
O benim kalbimi de alıp kaçtı!
Dertlerim mücerred gibi yerden kalktı.
Ve omuzlarımda dinmemiş bir ağrı.
Biri kulağıma eğildi.
Bugünlerde herkes değişik, başka renkli.
Bugünlerde herkes sevgi, aşk kâfiri!
Medeniyet adeta yüzsüz kahpe!
Kalbim bir cehenneme dönmüş.
Düşlerimde uçuyor kanadı kırık bir tayyare.
Harab olmuş kalpler: gülmek için zorlanıyor ağızlar sade.
Elimde dünden kalmış bir keyif kahvesi.
Yanımda yırtıcı bir sırtlan kümesi.
Bir yandan tufanlar, alevden seller!
Benim etrafımda olan aşklar kafesi!
Benim çektiğim acılar: sensizliğin acı bir ayrılık hediyesi.