Yarı Eylül

Sokaklar şiirsizce gezen insanlarla dolu
Kaldırımsız yollar gibi mısralar
Eylül kokusunu almış içine
Başıboş esiyor sana dair tüm rüzgarlar...

Şu yaprakları elimden ah bir alsan
Yumruğumu yıldırımla açsan
Parça parça düşer yere
Kalmaz tek bir zerre bile
Bil ki İmkansızlığından değil
Kısacık bir hevesle
Asla ulaşılmazlar...


Sus bak dinle!
Kesme gök gürültüsünün sesini
Kahvenin telvesine inmiş çoktan bulutlar
Ne yazık ki kaçıracak falının Şahane keyfini
Fincanından taşacaklar...

Tut bir dilek öyleyse büyük olsun!
Küçücük bir inançla tut
Olur mu de içinden
Hiç olmazsa yarısı gerçek olsun
Zaten yarılanmadık mı nasılsa...

Ve geçer zaman yine gelir aynı an...

Düşer düşlerimden Eylüller
Güz güzelliğini senden alırsa yine
Düşer....


Azıcık sararan aşkın mı var yoksa
İnanmak istemiyorum
Boşversene hem
Yalan bu gelir geçer
Mevsim hazan nasılsa...

Eylül şiirsizce ve kurak
Eylül yıldızsız gökyüzünde
Cennetin kadar uzak....