Yarım Kalmış Aşklar Hapishanesi

Kor ateşlerde yanıyor gönlüm
Alevler içinde sessizce
Şairane dizeler yükseliyor dudaklarımdan
Öldürmüyor ruhumu nefesinden süzülen
Boynu bükülmüş bir garip ney sesi

Karanlık kitabelere yazılmış bir kaç dize aşk
İlmek ilmek işlenmiş gözlerine bir kaçamak yaşayış
Bir sevda nehridir bu akıp giden kilometrelerce
Her yanı bereket her yanı hasret dolu
Gariban kalmış sevginden yoksun güvercinler
Gagaları yem toplayamaz olmuş
Derdini anlatacak kimsesi olmayan tüm dertliler
Senin ellerinde dertlerine derman bulmuş

Şifalı bakışların varlığımın tek sebebidir
Ah ! Yanıyor gönlüm alev alev
Kor ateşlerde, gündüzü olmayan gecelerde
Uzaklardan bir haykırış yükseliyor
İçten içe binlerce serzeniş
Namlusunu üzerime doğrultuyor ayrılığın gölgesi
Mavi adanın kapıları sonuna kadar açılıyor
Yalnızlığım hasretinle yüz göz olmuş
Kör düğümlere bürünmüş yüreğim
Çözümü sensin sevgilim


Yedi kat altında olsam da yerin
Ya da boşluğunda sessizliğin hüküm sürdüğü her yerde
Kayıp çemberlerinde dolaşsam arafın
Martıların uçuştuğu her yerde hüküm sürsem ne fayda
Bir simit atsam kuşlara haşmetli dalgaların yamacında
Sürünsem yavaş yavaş bastığın her toprakta
Adımlarının hızını yakalayabilir miyim acaba ?
Koklasam tenine çarpan rüzgarı
Kokunu içime çekebilir miyim ?
Sebepsizce dolansam bu diyarda
Seni son bir kez görebilir miyim ?

Sahi kaç oldu saat ?
Yaprakların dökülme vakti geldi
Şimdi aşk şarkıları çalacak radyolarda
Yine başlayacak eylül kırgınlığı
Sıtma vuracak korunmasız tüm bedenlere
Hayalinden titreyecek kollar, ayaklar
Şimdi suratıma bir sevda yeli esecek
Biliyorum rüyalarımdaki sen hiçbir zaman gelmeyecek
Yılışık bir ayrılık yapışacak sülük gibi göğsüme
Doğan güneşin aydınlığı vurmayacak yüzüme
Hasret kalacağım şafak vaktine
Mahkum olacağım yarım kalmış aşklar hapishanesine