Yarının Çocukları
Bakıyordu güneş
Kırparak gözlerini, bulutlar arasından.
Bulutlar taşıyordu üzerlerinde, azizim yağmuru.
Ağzını havaya kaldıran kuşların sesiyle,
Bağırıyordu çocuklar, bulutların gittiği kentte!
Bir damla su!
Bir ananın yanağından
Süzülür gibi
Düştü gözü yaşlı çocuğun alnına!
Ağlamadı,
Ağlayanlara dönüp bakmadı,
Dokundu yağmur damlasının düştüğü yere,
Dokunur gibi babasının ellerine!
Ah!
Üzülüyorum ki
Bir damla yağmur suyu, mayıs sıcağında,
Düşmeyecek bir daha, benim çocuğumun alnına!
Ki bir ömür elbet dokunacaktır, anasının ak saçlarına!
Bulutlar, gittiler gidebilecekleri yere,
Kuşlar, kanat çırpınarak uçtular kadere!
Kuşlar, çocuklar, analar
Ağlayanlar, bulutlar, yoksullar!
Kuraklıklar, açlıklar, yalanlar..
Çocuklar, analar
Kadere koştular,
Kadere..
Kedere...
Koşanlar kaderin kapısına dayandılar!
Düştü saçlarına yağmur.
Kuşlar kanatlarını,
Mutluluk şerefine,
Islıklar eşliğinde silkelediler.
İndirdi kara örtüsünü kader.
Gözleri kırmızı!
Korkmuştu doğrusu!
Tuttu yakasından benim oğlan,
Adaleti isteyerek!
Ve diz çökerterek bereketli toprağa!
Çağırdı anasını yanına!
Ve dedi ki:
?' bundan sonra kadere bel bağlama!
Bunların adaleti var ya!
Acımaz bizler gibi yoksula''
Tuttu yakasından benim oğlan, Adaleti isteyerek! Ve diz çökerterek bereketli toprağa! Çağırdı anasını yanına! Ve dedi ki:
â??' bundan sonra kadere bel bağlama! Bunların adaleti var ya! Acımaz bizler gibi yoksula''
Hayatın gerçekleri yazılan kutlarım içtenlikle...