Yarınlara Armağanımdır
Küçük,
Ejderha gözlü çocuklar ki;
saçlarına yosun bulaşmıştı onların.
Korkuyorlardı ağızlardan damlayan kırmızıdan.
O kırmızı ki; rengini güllerden almamıştı.
Çiğdemlerin ağlaması ateşten değildi bugün.
Nergizin başını eğmesi,
dünyanın utancıdır bilesin.
Defne dalları sarılmak isterken birbirine,
barutun kimyasalı bozdu onun yeşilini.
Ellerine topaçlar,
ellerine şekerler, ellerine bebekler vereceklerdi...
yerine Ölüm! tutuşturdu amcalar.
Militan teyzeler , parklar yerine,
okul yerine,
kalem yerine, dağları gösterdiler onlara.
Silahların gölgesindeki çocuk,
çift dilli,
ateş kokulu canavara tutunurken,
gözlerinden kırmızı gül rengini akıttı anası.
Uçurtmaları düşledi ateş altında.
Uzun kuyruklarına takılıp,
masal diyarlarına gitmek istedi o çocuklar.
Analarının sıcak tenini kokladılar bir tüfek sesinde,
Bomba her patladığında,
bir ağaç kuruduğunda, yapraklar dökülende,
sonbaharı gördüler hep,
en çocuk çağında.
Deniz gözlü kızlar, ejderhaydı dağlarda
Elinde kalem olsa, düşünde barış,
yıkardı dağları.
Yakardı ovaları da varmazdı oraya.
Ölüm yağan nehirlere uzatmazdı ellerini.
Zeytin ağaçlarını özlüyordu gökyüzü.
Kızıl meydanlardaki haykırmam,
o çocuğun sesiydi, bilesin.
Çığlığım çocuk için, avazım onun içindi.
Korkmasındı çocuk ateşin kırmızından.
O kırmızı ki;
rengini gülden alacak belki yarın.
duyarlı yüreğe sevgiler selamlar olsun.. hayatın gerçekleri şiir diliyle nefis bir şekilde yansıyor...
Kutluyosum...
keşke çocukların düşleri gerçek olsa. Zeytin dalları gökyüzüne uzansa ve dünya utanmasa insanları üzerinde barındırdığından...
sevgiler..:)
Tebrikler şiire,şairin emeği saygıya değer.Ellerine sağlık...