Yas
Yürüdü Hak'ka doğru, bir ulu can yürüdü,
Türkün yüce başbuğu Han Alparslan yürüdü.
Dağların başı duman, bozkurtlar yas içinde,
Dondu zaman ve mekân, saatler pas içinde.
Meğerki göğsümüzde yürek değil kor varmış,
Beterden daha beter, zordan daha zor varmış.
Ey uzanan ellerin üstünden akıp giden!
Ey ardında sayısız yetim bırakıp giden!
Gördün mü yollarına dökülen çiçekleri?
Başlarında uçuşan beyaz kelebekleri..?
Alperenler, erenler, erler, veliler, pirler,
Dillerinde dualar, fatihalar, tekbirler...
Şimdi anlıyoruz ki ne ayaz ne kardı o,
Güneşini yitirmiş, şaşkın ilkbahardı o!
Bize yol gösterecek hatıran kalbimizde,
Yüce dileğe doğru yürürüz aynı izde.
Sen şahsiyet yolunda zirveleşmiş birisin,
Aşk ile nakşettiğin fikirlerle dirisin.
Ta ki dünya durdukça anılacaktır adın,
Çünkü sen destanlaştın, efsanevî yaşadın.
diri bir düşüncenin resmi
kutlarım...
içten ve güzel bir anlatımdı..yüreğinize sağlık..