Yaşam Tutkusu / Yaşamak Direnmektir

yırtık bir resmin öznesi değildim
yılların verdiği pişkinlik saçlarıma vurmuş
karlı güne benzerdi görüntüsü
kalem tutan elleri nasırlanmıştı
doymuştu hayata..
söyleyecekleri yok değildi
yaşama karşı direnci
nesillere bırakacak öğütleri çınar ağacına benzerdi
onun için köhnemişliklerin
eskiyle yeni olanı mühakeme etmek zor da değildi

rüyası
geleceğe dair yaşamışlığın zirvesiydi
dorukta hepsinin toplamını hesabı yapılırken
aşk sevda üzerine...
en çokta yaşama direnci
onu hayata bağlayan umudu /düşü
o kadar yazacakları vardı ki
ne düşünse nereye baksan
kucak dolusu..
kelime deyim metinler dizilirdi mısralarına
ak sayfa kara yazılar kaplardı

zaman yetmiyordu geç kalınmıştı / zamana
zamana karşı duracak azim direnci zekice dokuyordu
hep korktuğu mentalitenin
saray şatavatlığı iz düşümüydü
büyüklük asıl soylu düzmecesi yer edinmişti
kaplamıştı yüzleri ruhları

hani derler ya
''yılan yemiş otunu sevmez ama hep ona rastlar''
benimde öyle bir şeydi
hiç yaşama yakınmıyordum ama
anlatılması gerekende ders alınması gereken nitelikteydi
yaşamın pislik tutan delikleri kapak yapma uğruna yazdığım
yazılarımın hesabını yapınca sonuç vahim olanı çıkartırsan
umuda yolculuktu...

bilmediğim bir şey ...
bilmediğimi bildiğim için akıllı desem yanılmıyorum
ana yadigarı dilimden yazamadığım
biliyorum ki bilsem neleri yazabilirdim
dünyayi ezberimde yazardım
harikalar yaratırdım kendime
ama yazamazdım

kimdi sorumlusu sorsam haklıydım
o da sapına kadar
bildiğim dilimle ancak kendimi anlatabilir olurdum
ve yaşam sevinci devam ediyor
ki ertelemek diye bir şeyim olmadı
ama bildiğim bilmediklerimden
başka bir şeydi

ne anlatsam sana benziyordu
ne desem
diyar mi sevgili mi ve ülke mi
hangisini desem birbirini andırıyordu
yanaşsam yüz çevirirdi
git desem gitmiyordu
ak desen akmıyordu
gitmiyordu gelmiyordu
kirlense de bozulmuyordu
suya benzerdi berraklığı
içsem içilmiyordu
kal desem kalmıyordu

ancak
endamı görebilecek kadar zahiriydi
yalnız endamın bana bakıyordu
rüya gibi bir şeydi anlatılan
yollar ayrılmış parçalanmış gönüller
kimisi mezarlık bağ bahçe
ve dağ yolu yol eylemişler
kimiside gidenler için ağıt yakanlardı
küçük bir diyardı
bu diyarda olup bitenler
beynimizi kurcalıyordu
yollara dökülen yaşamın direnciyle
bir halk vardı
hepside dirençliydi
o mezarı kazarken
toplanan insanlar arasında
çiçekli kartal duruşlu mezarlar göze çarpıyordu
mezar kazanların hepsi
cansız bedene sarılmış dua eyliyor
kinlerini sevdasına biletiyor
yaşam tutkusu adına
öyle bir şeydi ki
artık
köroğlunun yamacında seyre dalsan
ateşinle ısıtırdın o yürekleri
yanan canlar uğruna
bizimkisi de böyle bir aşktı

durmadan yılmayan umudun yolcularıydı
bu diyarda esaretini toprağa bırakanların
yoldaşı olmak yollarına çiçek dikilecek
öpülesi elleri yüreği vardı
o pişmiş canlara ''piçkin adam ın''
geriye kalan yaşamı anlamlaştırın şiarı
''yaşamak direnmektir''

ve yalnızım
dört mevsim değilde
beş mevsim yaşasam
memleketimden uzak kalsam
seni Yar gibi seveceğim

23/01/2011 - KARATAŞ

**''zenginin parası fakirin çenesi
aşığın sazı sözü çinlanır..
şairin yüreği kalemiyle dallanır

**yokmu çevremizde ''çahş' sıpalar sürüce
almış kendini zirveye ''cahş''ı kar etmiyor

**zembilfiroş efsanesi yaşanır toprakta
aşk sevda mert yiğitlik yaşanır hayat boş firoş / zembilfiroş
**************************************************- ***
**şiire denk düşen özlü sözler***M.G.

23 Ocak 2011 1378 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (4)
  • 13 yıl önce

    bu diyarda, esaretini toprağa bırakanların... yoldaşı olmak!.👍

    Bir esaretten sıyrılıp ,başka bir esarete yürümek yada.

  • 14 yıl önce

    ÇOK TEŞEKKÜR Züleyha ..güzel yorumunuz onur😭 slm sevgiler

  • 14 yıl önce

    Yaşamak direnmektir


    Şiirin son sözü ile bütün yaşamı alıyordu.Bazen direncin su gibi aktığı bazen çıkmaz sokağa düştüğü anlardı ve hepsi direnişti.

    Emeğinize sağlık hocam uzun ve yorucu olmayan bir şiirdi.

  • 14 yıl önce

    anlamlı destansı bir çalışma hayli uzun okumaya değdi özlü sözlere teşekkür....(zembilifiroş )?????