Yaşamak
bazen doludizgin akıp gider günler;
yasamak anlamını yitirir ya birden
durup kendine sorular sormaya başlar insan
yaşanın ilerdiğini fark eder örneğin
yaptığı işten memnun olmadığını düşünür
zamanı geri çevirmek ister
Efkar basar ince ince
uzaktaki annesini özler;
yıldızlara bakmak
şarkılar söylemek ister
Bir aşk aniden.hiç sebebsiz bitiverir ya hani;
durup nedenini,niçinini sormaya vakit bulamazsın
bir köprünün üstünde yada
bir sokak başında öylece kalırsın
dağlar yıkılır üstüne bir bir
denizler boğazına kadar yükseltir sularını
bir adım atmak istemezsin
bir kelime bile düşmez dudaklarından
Yaşamak böylesine yalın ve dokunaklıdır işte
günlerin ortasından geçerken
yaşamın bir kıyısına
kenar süsleri çizersin boydan boya
gönlünce boyarsın onları
kalbinle boyarsın onları
seni
o kenar süslerine işlediğin
renklerden tanır gelip geçenler
oraya kendi resmini çizersin aslında
gönlünün evrene sığmayan arzularını...
senin hissettiklerini yazdıysam o zaman başardım demektir.çünkü şiir sadece ben değil.sen-siz-başkaları.mutlu oldum sağol
belki garip ama okudukca soylemek istediklerimi okumus gibi oldum .... cok guzel yazmissiniz