Yasemin
Filizlenen yapraklar
ve masanın üzerinde yasemin çiçeği
sema açık ufukta aranması gerekmiyor
bir çağ dışı gibi mektup yazıyorum
evreni tek el ile selamlarken
Bir çok şehirden geçtim
sayıları belirsiz
daha fazla ve daha az değil
Binlerce insanı gördüm
asaletli sayılan kadınlar
ve yüce sayılan erkekler
onları hiç umursamadım
Ve bilmeden savaşın ortasında
harabe evlerin ardına gizlenen
çocukları ve yaşlıları düşündüm
Yolum bir çok ülke evlerinden geçti
ve asılı bahçelerden
kent derinliklerinde limonlar
ve nar taneleri ayaklarımın altına düştü
Eskimiş sütunlar yolumu çizdi
nasıl yorumlayacağımı bilemedim
taze kan ve barut kokusu sarmıştı göğü
Ama uzun seyahat sonrası
kimse bilmemeli anlamadığımı
belki o bir belirsiz isim bile olur
artık şikayet etmek istemiyorum
Belki güvercinler sadece uçuyorlar
ve uzak diyarlara birer savaş elçileri
ama nereye uçtuklarına dikkat etmiyorlar
Uyanmadan önce
kendime ait bir anım bile yok
çünkü
uyuyakalmadan hemen önce
kendim hakkında her şeyi unuturum
Belki bu anlamaya olan özlemim
tek tek beni bir arada tutan tutkal
Her yerde çelik
örgüler boyunca örgülü örgüler
ve yanında loş bir kapı
salkım salkım altın rengi buğday ardında
Yoğunluk kablolarım yanıyor
neden ben dünyayı rengarenk görüyorum?
o direnişteki sadece ben hayalperest mi?
Belki zamanı yok edebilirim
ama asla zamanı unutamam
ben asla yorulmamalıyım
değirmenler ile savaşan don kişot gibi
Bu benim çilem mi?
herhangi bir form bulamıyorum
hiç bir şeyi hatırlamıyorum
Sadece yok edilmiş şehirlerin ortasında
güneş gibi gülümseyen
o çoçukları hatırlıyorum
Kimse hissedip hissetmesin
ben hatırlıyorum yetmez mi?...
Suskun //
Teşekkürler Sermim hanım.
Yurtta sulh, cihanda sulh..
Selam ve Saygılar...
Yasemin kokularının o şehirlerdeki sokaklarda buram buram kokması dileğimiz elbet ağlamasın ne analar ne de çocuklar bu duyarsız zamanda iyi geldi şiir
Final zaten tek başına şiirdi
Kimse hissedip hissetmesin ben hatırlıyorum yetmez mi?... ud83eudd20ud83eudd20