Yasemin
O, işte Yasemin’di
Henüz on sekizinde
Cansız bedeni şimdi
Ağaç tabut içinde
Bir yanda o tabutun
Gıcırtı nağmeleri
Öbür yanda bulutun
Korkunç gürlemeleri
Beride ağıt yakan
Yüreği yanık ana
Gözlerinden yaş akan
Küçük kardeşi Suna
Babasının koluna
Girmiş iki ihtiyar
Teselli verip ona
Sabret takdir! Diyorlar
Zira iki çocuktan
Birisiydi Yasemin
Hem çok zeki, çalışkan
Hem de güzel ve şirin
Lise ikiye kadar
Okul birincisiydi
Lâkin ona son yıllar
Ölüm habercisiydi
Düşmüştü tuzağına
Eroin illetinin
Yaklaştıkça ağına
Ölümün heybetinin
Bir mum gibi eriyip
Bitiyordu âdeta
Sık sık krize girip
Kıvranırdı ve hatta
Tedarik etmek için
Kahrolası zehiri
Hırsızlığın, kap-kaçın
Dahi oldu esiri
Nihayet damarına
Yüksek dozda eroin
Zerk edince canına
Kastetmişti Yasemin.