Yaşlı İhtiyar
Bir adam yanaştı kıyıya
Usulca sigarasını yaktı
Köşeden bir bardak çay aldı
Üşümüştü belliydi
Ciğerlerini ısıtmak istercesine
Bir yudum içti şekersiz çayından
Bastonunu dayadı
Yanındaki elektrik direğine
Banka oturdu yavaşça
Cebinden çıkan
Bir mektuptu
Narince yırttı zarfın kenarından
Her noktada
İki damla akıyordu gözlerinden
Şaşkın bakışlarla baktı etrafa
Bir şeyle arıyormuşçasına
Birden bana baktı
Başladı anlatmaya
'Köşe başı nöbetçileri olur
Karşıdaki kenar mahallede
Her gece başka bir adam
Anlatır dertlerinden bir nebze
Yavaş yavaş dağıtılır
Semaverde fokur fokur kaynayan
Sıcak çaylar kahvede
Dinler tüm meclis
Sonuna kadar sessizce
Bir gece genç delikanlı
Başladı artık tek tek dökülmeye
Sevdanın koru bizimkini de yakmış
Sezdik hepimiz birdenbire
.
En başından başladı hikâyeye
Günlerden bir gün
Parka inmiştik
Bizim ayyaş takımıyla
Yaz gecesinde sıcak hava
Son sesinden Ferdi Baba
Dost ortamı eyvallah
Rakısız gitmezdi bu masa
Birden bire bir telefon
Kafa da güzel ya
'Aman' dediler bizimkiler
'Bugün de ayırma vaktini
Kenar mahalle dilberine'
'Eyvallah' dedik
Devam ettik rakıya
Tabi bir de sohbetin koyusuna
Saatler birbirini kovaladı
Gitme vakti geldi artık
Baba ocağına
Eve bir girdim ağabeyler
Nefret ettim attığım adıma
Her somyada
Ağlamakta iki göz
Ne oldu dedim
Cevap yok kimselerde
Bozdu biri uzun süren suskunluğu
Yavaştan anlattı olan biteni
Bir haftaya
Düğünümüz vardı bizim dilberle
Evi temizlemeye gitmişlerde
Hay beklesene be güzelim beni
Ah daraldım
Her neyse
Yolda kaza yapmışlar
Cesedini çıkarmışlar bizimkini
Bilmem kaç takla atan arabadan
Of ağabeyler
Dertlendim yine
Sevdaya lanet okudum o gün
Sevemedim kimseyi de'
İşte böyle kızım
Bizim Mehmet'in hikâyesi
Şimdi açtığım zarfın içinde
Onun düğün davetiyesi
Sevmiş birini de belli
Hani diyorsun ya sende içinden
Ondan bir başkası olamaz kalbimde
İçinde fırtınalar kopuyor ya hani
Hüznü ayrılık yaşıyorsun ya
Geçer be kızım seninki de geçer
Sevda alazları
Elbet bir gün
Sende de diner'