Yaşli Ölüm
Yaşlanıyorum galiba
Suskun
Suskun dudaklarım
Zamana...
Mürekkebim!
Kuruyan tenimde
Toprak kokuyor bedenim
Ruhum coşan ırmak gibi...
İki damla yitik bendim
Yaşlanan mazime dair yaşlar
Sel olur akar ruhumda
Gözlerimden beynimden...
Suskun yalnızlığım
Sayfalar yaslı
Ölümün gözlerinde
Ruhum inzivaya çekilmiş hali...
Çürüyen mazim!
Suratımda kesik çizgiler gibi durur zamanda
Yârim bükük dudakları
Sitemli zamana
Kederli kırık bir aynanın resminde
Çerçevesiz sevişmelerin
Yorgunluğu gibi
Kederli
Son bir haykırış dudaklarımdan
Arşa yankılanan ve yalvaran bir el
Aynaya sitemkâr dokunuşlar
Koynuma sığmaz çıyanım
Yüzüm kan revan
Bir köpek sersemliğinde
Şaşkın...
Histeri zamanın
Gölgesinde
Biten bir ömrün şaşkınlığı
Yatar koynumda
Yol yorgunuyum yorgunluğum zamana yenik...
Tutuşur bedenim
Piramitlere gömülü
Putlaşmış yalnızlığım
Alev alır közde
Mumyalanan somsuzluğum
Örtük gece gibi
Örtünür üstüme
Ölüm...
Yırtık bir sayfanın geride bıraktı silik bir izdi yaşam
Kırık bir kalemle yazıldığı gibi silinen...
yine döktürmüşsün ellerine sağlık
Yırtık bir sayfanın geride bıraktı silik bir izdi yaşam Kırık bir kalemle yazıldığı gibi silinen...
muhteşem...!
👍👍👍👍yol yorgunuyum,yorgunluğum zamana yenik,.......güzel bir şiir okudum senden yine...........sevgiler