Yat Borusu
İnsan, oğul idi - henüz iki kardeş
Adı çoğul idi - ha bir olmuş, ha beş
Börü, dadı - sütü aş, kımız ateş
Tengri bir - onun idi yerle gök.
Sonra hun idi, onca boyu okladı
Asya gürledi, ipek yüdü han yolu
Çin işi demedi, çekti vurdu seddi
Bozdu bağı güzeli - kağan kördü.
Geldi çok önce - kale bildi trakia
Atla girdi roma, yunan ile zâlim
Helen idi derdi - zulüm kızı köle
Troya ölü devir - kavimden küle.
Gördü kafkas alp aslanı bir kere
İşte anatolia - hadi vatan belle
Hangi kapı, sana yurt - çık sefere
Boğaza düştü oban, devran hülle.
Yolu söğüt idi, coştu ha coştu beyi
Yiğit idi bir zaman, deli dolu koştu
Devşir getir - yakışık alır mı aslan?
Dili sürçtü - karışık yedi osman.
"Kitap için" dedi - açtı kını, saçtı kanı
Sonra neden verdi onca fermanı?
Seferde kılıç kalkanı - cizye para
Bunca çeri hebâ şimdi küffara.
Hangi sahra görse otağı
Alamana çarpar idi kalpağı
Koca ordunun kurmay uşağı
Korudu sadece bir tabyayı.
Sanki tüyü, dehâ - uçtu uçuyor
Epeyce teknik idi kâfir binbaşı
Gelibolu kadırgası - geçti geçiyor
"Salla gitsin" deyu, seyit onbaşı.
Ballı kalemle yazdılar tapuyu
Toprak diye ezdiler kapuyu
Böldüler adaları, ikişer ikişer sayıp
Onikiden vurdular, şân-ı şeref kayıp.
Puslu rıhtıma bandırdı vapur
İşte taşıyor şu milleti, vâkur
Bolu beyi gibi kesse de raconu
Bilemedi jonny, memoda acunu.
Nasıl çaktı bilinmez - leb-i derya
Kutlu düşünde ülke var ya
Devirdi eski püsküyü tâcında
Kurdu devlet-i âliyeyi soyunda.
Her on yılda davrandı paslı tüfenge
Adam asmacalar büründü hâki renge
Bir yanda çağdaşı eser tandan
Bir yanda çağ dışı, ser atandan.
Hani küheylan - dört nala şahlanan?
Hani şâha yaslanan - yüreği ceylan?
Fâni kalmadı boyu - hep yazdı tarih
Gâni bağrı solmadı - hiç yoktur tarif.
M.Ö. 220
Sayın Başak,
Uğradınız, onurlandırdınız şiiri.. Çok teşekkürler..
Biraz da kimliğimizle oynayalım dedim, kimliği oynatmak değildi amacım; kimliği oynayanlar (yani zıvanadan çıkanlar) üzerineydi elbette. :)
Aslında bakarsanız; oldukça uzun bir süreçmiş bu; hangi soy bu denli uzun kalabilmiş ki, değil mi?
bin çeşit milletle haşır neşir ol; savul Cengiz'den, sür atı ana-ot-ol-öyü'ye; sonra gel, yine 'tigin' ol; bak sen! .
Nicesine, selamla.
Değerli şair, yazar, okur sayın Zeytinci,
Tarihle alay ha! Etsinler bakalım; tarihten uygulanan akıl yolları ve yapılan hatalarından ders almak yerine; o zamanın elbiseleri, düşük kültür düzeyi ve teknolojisini konu edinen zavallılardan olmak için birbirleriyle yarışsınlar!
Elin oğlu (Sam Emminin yeğeni olur :) 100 yıl önce girdiği Mezopotamya'da Lawrence'e nal toplatmıştı. Yukarıdaki dörtlüklerde zaten olabildiğince hatalar konuşuldu; mizah dili bile konuşulsa, tarih aşağılanmazdı elbette.
Bir soyun tarihini içeren süreci irdelemeye çabalayan bir denemeydi bu şiir. Ders çıkaranlara da, hicv edenlere de, gülüp geçenlere de bir pay verircesine belki de..
Katkılarınız için çok teşekkürler.. Nicesine diyelim, selamla.
Hani küheylan - dört nala şahlanan? Hani şâha yaslanan - yüreği ceylan? Fâni kalmadı boyu - hep yazdı tarih Gâni bağrı solmadı - hiç yoktur tarif.
tebriklerimle
👍👍👍