Yatıya Kalan Sensizlik
Ayrılığın nafakasıdır hoşça kal...Peşin ödenir
Oda solgun
Oda uysal
An mizansen , dünya nesnel
Celse tek...
Yarınlarda hüzün imbiği
Repliklerde endişe
Farkındalıklar çığırtkan
Ya sonrayım tıka basa
Hissetmek ibadet,
İki rekatlı istiharede
Hasat tırpanı zikredilen isim,
Gül bıçağı
Örümcek ağı
Yanımda bir hikmet hani her şeyde var olan
Gece erken
düşünce balonları uçup sönüyor oda ortasında
Baloncu bağcık ararken
Başıma bir şey geldi diyor şakağımdaki elim
İçim gidiyor desem, çekip gitsin mi dersin...
Üstünde bir dam,
Sallanan temel sesinin
Kapı önünde atılacak daralmış pabuçlar
Altında gam
Seyirde cama dayanmış rüzgâr,
Mesafeler mühürlü
Bağ dokusu gevşek yutkunamıyor an
Hicazdan giriyor vokalsiz keman
‘ben gamlı hazan, sense bahar’
Omuz başımda,
La,si,la,si,do, la
Arşe biz, köprü biz, tını biz
Aynı notayı basan
Teni buğday değil günaydınların
Yorgun taşıdığımız iç deniz
Kumaş eski, iplik kısa, iğne pas içinde ...ne astar var ne de yüz
Nasıl teyellenir ki gün yarına
Suadiyeekimikibinyirmi bir
Demir Mutlugil
Hazan ve Hüzzam’ı iliştireyim şiire,
Demir bey kutlarım .
Kelimelerin dansı. 🍂