Yavru Serçe
Hoşgeldin yavru serçe.
Uzun zaman oldu unutmadım seni.
Büyümüşsün kocaman bi kuş olmuşsun.
2009un yazbaşıydı.
Onla benim parkım olan yere ilk defa gelmiştik o gün.
İlk defa orda sarılmıştım ona.
Ve biz bankta otururken sen gelmiştin gökten.
Geçip karşımıza aşkı izlemiştin.
Bizde o heyecanla seni...
Gir içeri yavru serçe pencerede kaldın.
Habersiz gitme sende onun gibi, olur mu?
Sen ki ilk hayallerimizi kurduğumuz yerdeki tek şahidimizsin.
Hani, hani söz vermişti hatırlıyosun değil mi sende vardın,
Bir şarkı söyleyecekti bana o bülbül sesli sevgili.
Tutmadı sözünü biliyo musun, tutmadı...
Gerçi bende tutmadım.
Bi şiir yazıp ona okuyacaktım, okuyamadım.
Sadece yazdım ona kitaplar dolusu şiirler.
Ama benim suçum yok o istemedi, o benden vazgeçti.
Olsun sen sözünde dursaydın mı diyosun?
Yapamadım işte kuş beyin, bulamadım izini...
Hiç gittin mi onun yanına da?
Gittin ama ilgilenmedi demek senle.
Başka biri vardı demek yanında.
Mutlu muydu ?
Peki yanındakinin kalbi de benimki gibi atıyo muydu?
Gözleri benim gibi bakıyo muydu?
Ulan onun yanında heyecandan elleri titriyo muydu?
Elini tutmak için dakikalarca düşünüyo muydu?
Ulan o benim kadar benim bitanemi sevebiliyo muydu?
Susma kuş beyin, konuşsana.
Ona benim kadar yakışıyo muydu?
Hadi uç şimdi.
Konuşma, gitme onun yanına.
Gidersen de söyleme onu özlediğimi.
O çok mutlu de...