Yaz Gülümsemeleri
Bir zamanlar bitmeyeceğine,
Yarım kalmayacağına inandığımız
Yaz gülümsemelerini şimdi
Etrafa dağıtmak zorunda bırakılıyoruz.
Ne garip!
Kendimizi kendimize ispat diye
Yine kendimizi kandırıyoruz.
Boyumuzdan uzun,
Kendimizden büyük yalanlara
İmzalar atıp atıp duruyoruz.
Baştan kaybederek öğrenirmiş insan sevmeyi
Acemi yüreğim doyasıya sevmekle
Ölümüne nefret etmek arasında
Gitti gitti geldi.
Gitmekle kalmak arası ise
Kalbime batırılan aykırı dikenlerle yaşamak gibiydi.
Coşkulu baş kaldırışlarıma rağmen
Utangaç hüznüm yaralı gururumu acıtıyordu.
Dalgaların sesi karışmıştı martı çığlıklarına
İnletiyordu yeri göğü.
Çocukluğumu hapseden korkular ise
Zavallı hüznümü aradığım yerlerdi.
Hep beklemediğim an geliyordu tokadı hayatın
Ve beklemediğim an kirletiyorlardı düşlerimi.
Hep vurdular,
Vurdular yüreğime.
Onlar vurdu
Ben inadına büyüdüm.
Karanlığı korkusuzca ıslıklayan yüreğim
Hayatın kalbini çalmayı başaramadı nedense.
Şimdi en zayıf, en kırılgan noktasında
Ve en zırlak anlarını yaşıyor.
Hep gri sabahlar mı düşecek kısmetime
Sancılı sabahlara uyanmaktan yoruldum.
Artık güne aydın sabahların
Kapılarını açmak istiyor parmaklarım.
Saatler doludizgin koşmakta
05.25 i gösteriyor akreple yelkovan
Bana şaka yapmıyorlarsa.
Yüreğime vurdular hep
Onlar vurdu
Ben inadına büyüdüm.
Ben büyüdüm, hala vuruyorlar
Yaz gülümsemeleri dorukta...