Yaz Sineması Coşkusunda Ellerim
Duyulur ıssızlığın rengi
kollarımda
Uğur böcekleri cıvıldaşır
kırlarımda
Fikrim koşuyor
parmaklarımda
Kalemimdeki acı
sayıklıyor beni
Yıkıldım içimdeki
merdivenleri çıkarken
Sustum
düş kırıklığım
beni okşarken.
Griye boyanmıştı
ellerine dokunan
ellerim.
Buğulu sevdanı
doldurdu ceplerim
Bulut bulut
oldu bileklerim
seni bildiğim yarınlarımda
Yutuyor beni
karanlıklar senfonisi
şöminemdeki ateşle
Yonttum
düşüncelerimde benliğimi
Yorgun düştüm
kabuk bağlayan
yaralarımda
Kayıyor yüreğimden
siyah beyaz resmin
Tutuyor
yağmurları parlatan
gözlerin.
Siliniyor umudum
tekne diplerinden düşünce
Hayat bir acı
Çözüyor sesini
bu eski sancı
Burkuyor içimi
yanık tenindeki
kaygı.
Kaygan dilinde
bir ses oldu acım
Kırlarımda
sessiz kalınca.
Yarınlarımı soldurdum
sulamadan kelimelerimi
Yıkadım durdum
sensizliğin künyesini
Özledim
okşamanı çiçeklerimi
Himayeme aldım
korunaksız dilimi
Yürüyordu yanımda
yanıtlayamadığım
sorular
Mazisiz dakikalarıma
sordum,
adımlarla tarttım
yüreğimi
Kişiliksiz anılarda
çözdüm kıskançlığımı
Yurt oldu bana
seni sayıkladığım
şehirler
Gölgene uçurdum
martılarımı
Kahkahalarda buldum
yüzümü
Otoparkta dolaştı fısıltı
Kulaklarım duymasa da
ışığım oldu gülüşün
Yakın
bir temastı
tenin yüzüme
Boy verdi suyum
bu hayat oyununa
Yaz sineması
coşkusunda ellerim
Parıldıyor
sesine dokunan
bileklerim
Yanılgısız seçtim
hayatı
Duyularım bana
nasihat ederken
Kuyruğundan çektim
nefretlerin
Yaslandım
tomurcuklarına hasretimin
Ansızın yeşerdi
umutlarım bardağında
Şiirlerimin
gözlüğü oldu
gözlerin
26 OCAK 2012