Yazgı
öyle bir dönemeç ki
dönersen yürümek var tek başına
dönemezsen pişmanlıklarla çık dolaş dünyadan kopmuş gibi
_ Her kavşakta bir pusu bekler seni, gözbebeklerinde kömür karası yalnızlıkla yakut yeşili bir şiir içinde erirsin alazda; kimi yanar içinde cesur ve sessizce, kimi terk eder sahneyi korkarak aşkı yaşar öylesine seyrederken uzaktan.
acelem bundan
hâlbuki öylesine geniştir yürek kimler sığmaz ki
ve meğer öyle çok değerliymiş zaman
_ Yeri yurdu olmayan öyle bir hayat yaşıyorum ki aşkın kıyısında, yalnız onun gözleri nereye baksam; uzak bahçelerinde yaprakları düşmede gönülsüz ağaçların olduğu ağır gecelerde, yıldızlardan yeni kopmuş dünyamızdaki volkanları görüyorum gözlerine baktığımda.
ölüm gelemeden az önce
nihayet beraber yürüyoruz bu akşam
yüreğimde ulaşılamayanın özlemi ve sakınarak gözlerinden şafağı
_ Artık yarı yarıya karanlığa gömülmüş bu kavşakta, en parlak ışıltısı var gücün ve gururun gitgide aydınlığa doğru; geleceğe yol açmanın zamanı gelmedi mi?
uzaklık çağırıyor şimdi uzaklıkları
gün doğumundan
öyle bir dönemeç ki dönersen yürümek var tek başına dönemezsen pişmanlıklarla çık dolaş dünyadan kopmuş gibi
zor dostum zor...Aşağı tükürsen sakal, yukarısı bıyık...