Yazgısı Uçurum Sevdası Kavgam
kimbilir
sen ben olsan biraz
belkide kavgalar olmayacak
sevdan
zorun gözleri
sevdam kavgam oldu olası
içimin isyan sararken
ruhumda katran karası ağrılar
dolanırken
sen basma kalıpların dişina çıkacak
ne yürek nede ruh var
önyargının demine seyre dalarken
sevmek senin neyine
çinar altına sözlerin akan sulara kapıldı
şehirin en çınarlı varoşlara
sesin ulaşsın sevdamın
gül kokan ufkuna
sen hala dönüşten inkardan
keşkelerden bilinmezi var sayarken
kaç kez sorguladın güne sayılanları
yabancı sayılanı umursamazken
insan
mentalitesi kaç insan doyurur
ne kadar kaç güne sığdırırsın
emeksiz yemeksizleri sever mi
acaba...
bireyin ilkleri senin neyine hümanistlik
bahanesi yaşamamışlığı sayarken bile
acız olan insansa
mutluğun acizliğine taht kurar
çatılardan sarkan buzun acizliğine uğrarsan
korkma
kuytuların eşiğinde gürbet kuşları
soğuktan titrer tüylerin
sılaya kalan bıçak ağızlı aşklar
aşkın kültürü sahte mürekepler
yürek yorgunu kalplere kalan
direnç fedakarlık testeresi yetti
oysa bilinen çıkarcılık kiri
kötü olan celladına aşık olmak duygusu
parayla saddetin saltanatın kendisi
her uzattılan elin parmaklarını kestin
boğazlayan sensiz ağrılar
geceyi kundaklarken
bir ömür figan
yazgısı uçurum
sevdası kavgam
_umudun çiçeği kavgam
20 Temmuz 11
*yediğin içtiğin senin olsun/bana sevdanı anlat/...umudun çiçeği kavgam(*