Yazık
yıllarca ben söyledim o yazdı
sen uyurken o hep uyanık kaldı
suretini hiç görmedi ama
gözlerine ben baktım
ama hep o yazdı
ve bir gün neden demeden diyemeden
bir de baktım fatura bana kaldı
hoşça kal deyivermişti kalem
terk edildiğimi anladığımda o sandım.
meğer sana olan emeklerini hiçe saymış
onu da ben gibi son kez kullanmış
ve de masanın altına atmışsın.
meğer giden kalemim değil
katibem değil,
geceli gündüzlü benimle bir nöbetlerini tuttuğumuz
benim sanıp da aldanıp, hayallerimizi yazdığımız!
o gitmiş.
gide koysun hele bir
arkasına bakmayı düşünmesin de ...
halbuki biz seninle,
o ''biz'' e dair neler karalamıştık
kime kimseye değil
kaleme oldu olan
yazık çok yazık.