Yedi
şehirler ve yollar arasında
kaybolmuş bir çocuğum
adım Eylül,ilkbahar sonundaki hüzün gibi
ellerim yok,kollarım,bacaklarım
bir tek fırtınalı denizleri andıran gözlerim var
yaşım yedi
ne yedi kat yeryüzüne
ne yedi kat gökyüzüne sığabiliyorum
ben kendi denizimde yaşıyorum
yıldızlar kadar uzağım
hayatın gerçeklerine
ve yüreğim kadar yanımda taşıyorum
hayallerimi
adım Ela
ela gözlere tutuldum,sevdalı sözlere
yaşım on yedi
ve ben kendi gerçeğimde boğuluyorum
rüzgar savuruyor beni gittiği yere
nerdeyim
bu ben miyim
aklım bu şehirde,yüreğim geldiğim yerde
adım Eylem,yaşım yirmi yedi
kışın ortasındaki güneş gibiyim
görünüyorum,hissettiremiyorum
yağmurlu kentin durakları gibiyim
huzurlu,güvenli
bir oğlum var yedi aylık
babası çok uzaklarda
ve annesinin tüm hayatı bir oğul
adım Ezgi
ezgiler söylüyorum uyurken o na
yaşım otuz yedi
ve ben oğlumun varlığı ile ayakta duruyorum
ben sonbahardayım
Mayıs ı yaşarken insanlar
ellerim buruşuk
gözlerim çökmüş
karşı kaldırıma bile geçemiyorum
adım Esin
esiyor bana doğru,yaklaşıyor ölüm
yaşım ise yetmiş yedi
bense bekliyorum
beni bekleyen en sonu
18 Mart 2004
gerçekten çok hoşbir şiir. İnanılmaz güzel yazmışsınız kaleminize kocaman alkışlar..Hep sevgiyle kalın..
yağmurlu kentin durakları gibiyim huzurlu,güvenli bir oğlum var yedi aylık babası çok uzaklarda ve annesinin tüm hayatı bir oğul adım Ezgi ezgiler söylüyorum uyurken o na yaşım otuz yedi ve ben oğlumun varlığı ile ayakta duruyorum😙😙👍
Farklı bir çizgi ve farklı bir kalem şiirin içinde kayboldum..😙 yaşların ne önemi var hissettiğin yaştasın derler ama şair öyle güzel temasını kurğulamışki her yaşın güzelliği ortaya çıkmış kutlarım efendim👍