Yel Değirmeni

hafiften esiyor yine meltem,
ne yazar sılan, altın olsa?
yılan ıslığı gibi, uçuyor düne;
-kalleş ve derinden!

şu meltemin ıslığına, sesi veren;
yavan ayrılığın yediveren gülü mü?
kâhkülü mü yahut yavuklunun;
-akşama geliveren!

deli yürek o; dolu tayfun!
savulur külü yele, salına salına;
kulu, zâlim; dizine dövünür,
canân ile avunur, ezber eder dili;
-boşa kürek; gemiye zulüm!

sineye, deli rüzgârı süren dizelerin,
-dili, hırçın olur; eli, demir!
kuytusuna saklı kuzuların sesi, çöle dumur!
göçer ya muştusuna, zirvesi tepelerin;
-kar'a çalar örtüsü; mâvisi, köre
dağına, dağ indiren o dizilerin,
-nasıl da çıkar çivisi!

azar işte fırıldağı, telden alır!
toza döner başağı, yelden ölür!
değirmen, kilden eğer zararı;
-ağı, göğü heder eder!
yüreğe, buğu siner, kara kışta;
-taşa, ağu!

yüne çaredir, kirman;
-acı dokur, yana yana; eğil!
zamansa, bildiğini okur;
-efelerin, efesi!
delirmen, işten değil!

Antalya 2011

13 Mayıs 2011 438 şiiri var.
Beğenenler (3)
Yorumlar (2)
  • 13 yıl önce

    merhaba,

    çok teşekkürler ramazan efe abim,

    bazı yörelerin havasını, suyundan mı, deriz; ama bilemeyiz.

    galiba haklısınız bu kez; sanırım yöresel bir ağız kullanıyorum bir nebze sizlerdeki özler gibi. günlük dilde, köydeki şivemizden kalıntıları belki.

    selamla.

  • 13 yıl önce

    sağ olasınız sizi okurken akdenizin egenin anadolunun odak noktası teke yöresinin dili var duyuyorum önceden duyduğum sözcükler yinelenince hep izlenecek okanacaksınız sevgi saygı dileğimle sağlıcakla kalın