Yemin
Dün Baruthaneye gittim.
Islandım iliklerime kadar
Dişlerim zangırdayana kadar oturdum baktım öylece
Ağladım,
Haykırdım,
Sorguladım.
Bir telaş vardı bende,geçmişe sordum
Dediki,yolun çok uzun
Kirlenmiş ellerin senin dedi..
Oysaki yağmurda yağıyordu hala
Sevmeyi bir türlü öğrenemedim ben, sevmeye çalışmaktan sevmeyi öğrenemedim. Galiba sevmeyi öğrenemeyeceğim.
Ben anlatmaya çalıştıkça,o sesini yükselterek kapattı cümlelerimin üstünü, dinlemedi bile.
İnsan neden haklı olmak ister.
Ben anlaşılmak isterim,anlasın isterim.
Sevmek bu diye bilirim.
Bazen ezberim bozuluyor işte..
Cümle ordusuna kalıyorum,sıkışıyorum bu satırlar arasına.
Sığamadığım o kalbe hançer saplıyorum.
Üşümüştüm.
Tost ile çay aldım
Elbiselerim ıslaktı,saçlarımdan yüzüme damlıyordu sular.
Sakarım ben çayı yine döktüm
Ellerim titriyordu soğuktan.
Arabaya geçtim
Kurutmaya çalıştım kendimi
Parmak uçlarımı hissetmiyordum.
Bir yandan da hala ağlıyordum.
Bir yemin neden bu kadar ağır gelir insana.
Neden bu kadar acır insanın kalbi,
Kulaklarımda hala
Yaptığı yanlışın doğru olduğunu savunduğu o ses tonu.
Ve hala aklımda bende kusur araması
Sevmek böyle olmamalı üstadım
Sevmek ben açtım kollarımı gel demek..
Sen arkanı döndün ama ben yine yoluna çıkarım demek.
Ben kaybettim sen kazandın demek
Gel ölmeyelim yaşayalım demek..
Üç saat ıslandıktan sonra kalan iki saat..
Metro istasyonu
Unutmak için tam iki saat
Uyudum kollarında gibi çektim sağa
Koydum kafamı..
Rüyasız..!
Bize ayrılan süre doldu..
Gittim
Bu defa gittim senden..
Sen acımasız zamanın dosttusun.
Bir şey söyleyeceğim
Sende sevmeyi bilmiyorsun
Geçmişinde kalmışsın.
Acıyorsun
ve
acıtıyorsun.
Sevilmenin ne demek olduğunu anlamıyorsun.
Oysa ne kadar değerlidir sevilmek,sevdiğin tarafından..
Bir kaplumbağa gibi çekiliyorum kabuğuma.
Benden bir iz arama
Ben geçmişin kurbanıyım..
Ben sevmeyi ve güvenmeyi unuttum..!
Yeniden başlarken,
Beni şimdi de sen ittin o kuyuya
Sevmek neydi?
Sen kazandın demekti..
Sen kazandın..!
sevmeyi ve daha kötüsü güvenmeyi unutmak yaşarken ölmekle eş değer maalesef
Gitmeler ve ardın sıra terk edişler... Ne zordur yağmurun altında ıslanırken ağlamak,yağmurun gözyaşlarına karışık insanın saçlarından yanaklarına uzanmasında ki yol... Bence kazanan siz olun, varsın bam teli ağıtlar yaksın, biz şiirlerde akıtırız temiz suyunu ayrılıkların... Tebrik ederim güzel bir iç döküntüsüydü..