Yemin Olsun ki
1.
yağmurun dirliğine yemin olsun ki
ben bir buğday tohumuydum
saçılırdım allah'a ve toprağa
insanların mütebessim hâllerine saçılırdım
saçılırdım pervâneye ışığa
yağmurun dirliğine yazsalar beni
2.
demirin erliğine yemin olsun ki
bizon resmi çizilen mağara duvarıydım
kapalıydım iktidar odaklarına
kendimce ezberlerdim rutûbetimi
öyle öyle varırdım aşkınlıklara
demirin erliğine dökseler beni
3.
şimşirin gürlüğüne yemin olsun ki
acısını yansıtamayan çocukların elçisiydim
açılırdım annelerin kırıklarına
doludizgin savururdum sesimin tûfanını
aşkolsun diyerek dalgınlıklara
şimşirin gürlüğüne sürseler beni
4.
şiirin varlığına yemin olsun ki
keklik ötüşlerine bir sığınaktım
susardım dervişmeşrep bir anlayışla
benzersiz ağlardım sâhilinde kalbimin
vurulurdum pervâneyle ışıkla
şiirin varlığına gömseler beni
(*): Berfin Bahar, Haziran 2012, Sayı 172
Gönlünüze ve kaleminize sağlık. Saygılarımla.
Kıymetli şiirinize hüzün eşlik ediyorsa bile bir ağacın kudretini en güçlü köklerinden almasına benzer bir yaşama arzusu ve sevgisini okumamak mümkün değil. Bana ulaşanı umarım doğru hissetmişimdir.
Bünyamin Durali'nin şiirleri rüzgarına aldığı okuru götürdüğü yerde başkaca kadim bir dili konuşuyor.