Yeraltında Ölü Gökyüzler

Yeraltı koridorlarının duvarındaki çatlak şiirlere
Her geçen gün biraz daha
Alışıyor gözlerim;
Sivri uçlu gerçeklerinden yaşamın
sığındığım
bu mülteci evinde
karanlık hala karanlıkken dönüşüyor güne.
Güneş unutuyor yüzümün gecesini.
Eskiden beni
Işığıyla yakaladığı yerde değilim.
Sıram boş.
Bugün yine hayata gitmedim.
Devamsızlıktan kalıp hayatta, ölü sayılıyorum;
Kâh sağ baştan, kâh sol baştan.

Sımsıcak olsa da kimsesizlikten,
çok soğuk geçiyor yazlar burada.
Ayaklarım buz tutmuş;
İleri bir adım atsam
kırılacaklar sanki;
Hayata geri dönsem;
hepten kalbim.

Ne bir ağaç var burada ne de sadık bir kakanı;
Sadece yıldızlar ve yağmur.
Gölgeme düştüğü kadar gözyaşlarım
var saydığım yıldızlar;
ve bir kopyasını bastıkça
ıslattığını var saydığım yağmurlar.
Burada mevsim
bedenimden hallice...

Bilseydim ölümden sonra gelen sayının kaç olduğunu,
Kutlardım hiç beklemeden
Ölümümden bir önceki seneyi.
Ve yaşlı bilginlerin öğütleri en azından bir kez
taşısalardı dünyanın yükünü sırtlarında,
Lâl ederlerdi
kendilerini söyleyecek dilleri.

07 Kasım 2010 51 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (1)
  • 14 yıl önce

    Ne bir ağaç var burada ne de sadık bir kakanı;

    Çok iyi ya.