Yetim

Karlı bir İstanbul sabahına yakılmış ağıtın
göbek bağında umudum
O kadar hayali, o kadar uzakta...
Uzansam avuçlarım güneşi sanki
dalından koparıp sunarım önüne
Ama mazi kör edici bir tipi gibi
sadece dönüyor etrafımda
ve kardan bir suret bırakıyor bedenimde
En sevdiğin türküden tüten özlemde takılıp kaldım
Bir adım ötesi cennet sanki...

Derler ki: Çok özleyenin rüyasına girmezmiş giden.
Özlemimden şüphe mi ediyorsun da
Çocukluğumun elinden tutuyorsun düşlerimde?

Hayali bir türkü dilimde
En sevdiğinden hem de...
Yürüdüğüm düz yolun en aşılmaz engebesi
Hakk tarafından çekilmişken
ben sadece durabiliyorum
Bir adım ötesi ölüm sanki...
Bir adım daha atarsam yutacak beni cehennemim
ve yangınımda kavrulurken ruhum sana kaçacak...

Bulut olup konsam omzuna
Yıldız olup aydınlatsam yolunu
Yakamoz olup düşsem güzelliğine
Rüzgâr olup çalsam da saklasam son nefesini
Yağmur olup rahmet taşısam bağrına
İnsan olup yüceltsem seni arşta...

Derler ki: Ateş düştüğü yeri yakar.
Yetimler, gidenlerini göz bebeklerinde taşırlar
Baba demeyegörsün şuncacık çocuk
Yüreklerini avuçlayıp yangınlarına atarlar.

10 Nisan 2011 56 şiiri var.
Beğenenler (2)
Yorumlar