Yıkmak Zorunda mısın
/Yorgun bir şafak kopardım,vuslatın azgın pençesinden
Büktüm boynumu hüzün kokan ayazın soğuğuna
ve sardım hasretimi gece nöbetlerine...
Yastıkların soğuk suretine hapsettim hıçkırıklarımı
Her batan güneşte,bir yürek daha çizdim deniz gözlerine...
Döktüm hecelere virane yüreğimin,haykıran namelerini.
ve
Vurdum deniz gözlerini yok olan dörtlüklere /
Yine kandım sözüne , bin bir gaflete düşüp
Her defasında beni yıkmak zorunda mısın ?
Kul oldum yollarına yüce dağları aşıp
Sırtımı mesken bilip çıkmak zorunda mısın ?
Yürüdüğün her yolda sabredip yoldaş oldum
İçin için yanarken sevdana sırdaş oldum
Ah be vefasız yarim uğruna gardaş oldum
Sevdanı yüreğime çakmak zorunda mısın ?
Bilemedim evvelin demirden ilacını
Şimdilerde anladım ayrılığın gücünü
Akde vefa etmeden kor alevden tacını
Ellerinle başıma takmak zorunda mısın ?
Sayaniyem tükendim namesiz kaldı sazım
Yüreğim boğulmuşken yokuşa sardı düzüm
Razıydım yağmuruna borana döndü yazım
Her gün gönlümü kırıp dökmek zorunda mısın ?
Aşık Sayani