Yıldızlar İmgeler ve Üçüncü Seçenek
karanlık oldu diyince
lambalarına sarılırdı herkes
biz yıldız kaydırmaya başlardık
oysa ne zor şeymiş
insanın kendi dilediklerinin yanışını izlemesi
biz ne zaman dilek tutsak
bir şeyler kopup gitmiş bizden
farkına vardığımızda
bedenlerimizden başka geriye kalan yoktu
bilseydik izler miydik hiç
benim
seyrangâhım değil artık
kırgın ve kızgınım
mavisine de siyahına da
herkesten önce açıyorum lambaları
ya sen
izliyor musun hâlâ...
anladım ki
gerçeği yaşandığı anda kabullenmeli
oysa
mezarlık dönüşünden sonra bile
hayal kurabiliyor insan
işte bu çelişki
şiire yönlendiriyor insanı
en büyük zaafın oluyor sonra
illa yazması değil hani
bilene okuması daha zor
benim içinde zor bir geçiş oldu
kayan yıldızlardan sonra
imgelere dilek bağlamak
özünde aynı gibi görünse de
içinden geçenleri
Tanrı ile aranda sır olmaktan çıkarıyor şiir
ki zorluğu da burdan gelir
bilirsin işte
bazı şeylerin sır olması daha iyi değil midir
bu nedenle
gökyüzünden sonra
şiirden de vazgeçeceğim artık
ne gökyüzüne
ne de imgelere kaptırmak istemediğim
son bir dileğim kaldı çünkü
korkuyorum gözlerimin yıldızlara
yüreğimin imgelere yenilmesinden
toprak çağırıyor beni
bitmeli bu şiir
insan ölür şiirler eserdir ölmez kalır bu kalıcı eseri kutlarım üstat
Bazen şiirleri de bir silkelemek gerekiyor, paçasından tutarak. Fazlalıkları bir atmak gerekiyor. Şiire hayran kalmamak elde değil, özellikle giriş, ilk kısma. Tebrik ediyorum, kaleminiz daim olsun. Sevgiyle..
Bir gün ömrümüzün de şiiri bitecek değerli şairim. Kutlarım satırların iç sesini. Başarılar...
Biter mi ki şiir... Tebrik ederim Hüseyin şairim. 🧿