Yine
_ bir iç çekişle
gri ay ışığıyla karanlığa yeni bürünen gecede
geceye adını mırıldanan yağmurlarla ve dilediğin sevdaya tutsak ederek
sessizliğimdeki kalkışmama kulak asmadan
ağlamayı dahi öğrenmeden ve yas tutmanın utancını hiç bilmeden
zalim sakinliğinde gel
_ uzaklardan usulca
yeni serilmiş taze toprağın o soğuk dokunuşundaki ıstırap
kapkara bir peçeyle ruhumu sararken
yüreğime akan bir türkü gibi salkım saçak ve şefkatindeki garez
söğüdün yapraklarını sallayan rüzgar tadındayken
esaretin sefaletiyle gel
_ yeter ki
yine şafakla kaybolmadan...