Yine
Yine hangi rüyanın kefareti silüetin,
Hangi hayalden fırlayıp geldin yine,
Beynimin dar sokakları arasında,
Yine hangi evin camını kırdın...
Yine mi karla karışık yağıyor hüzün,
Hangi kışın zemherisin yine,
Şehrimin kirli sokakları arasında,
Yine mi boyayacaksın gözlerimi beyazınla...
Yine hangi kör sabah dermanım olacak,
Gecenin hangi saati dinleyecek onca kadehi,
Karanlığın sessiz tekilliği arasında,
Yine sızıp kalacak mı şarkılar?..
Aynı Sahranın farklı serapları sarhoş edecek yine,
Ve yine dudakların zannedecek dudaklarım,
Sahte bi mutluluk saracak bedenimi,
Yine sen'li geçmiş zaman kucaklayacak yüklemimi...
Ne sana, ne bana...
Aşka sövecek onca satır,
Yine utanıp göğü tasvir edecek şair,
Yine yıldızlar olacak gözlerin,
Saçların;
Siyah ve sarının en büyük kavgası,
Yine yerini alacak kasım yağmurları,
Satırlar göğü tasvir edecek,
Seni değil,
Çünkü senden bi tane var,
Bilmesinler tarifini...
Kızıllıklar düşecek saçına,
Yine sonbahar en çok seni sevecek,
Rüzgardan kıskanacağım tenini,
Yine...
Yine yanağını okşayacak Eylül'ün meltemi...
Hangi sokağa adım attın yine,
Yine hangi kaldırımda dinledin Sezeni,
Hangi çiçekçi verdi kulağınla saçın arasındaki o papatyayı...
Papatya kokuyor yine yanakların,
Ve yine sana avuç avuç papatyalarım...
Gözlerinin önünde eğilecek belim,
Ellerim bel hizzana inecek,
Son kez sorulacak o yalın soru,
Yine dans edecek misin benimle?..
Belki de ilk defa...
Tebrik ederim Sefa, güzel şiir. 🧿