Yine Gelmedi...

Sen!...
Nelere şahit olmadın ki,
Kaç güneşi kaybettik senin gölgende,
Kaç gecenin karanlıklarını bekledik birlikte.
Krizle sancılı öfkelerime,
Tahammülsüz gecelerime,
Ardıma baka baka usul adımlarımla uzaklaştığım,
Kaç umutsuz gidişlerime şahit oldun.

Kaç güneşin sıcağından sığındım gölgende.
Şefkat dolu sarılışın, serinliklerin bedenimde,
Nice göz yaşlarımı, incilerimi bıraktım köklerinde.
Ne sır dolusu yazıları kazıdım ulu gövdende.
Sen bana arkadaş, şahidim oldun Ulu Çınar...

Bugün yine sahilindeyim, seninleyim,
Yine sığındım sana, bak gölgendeyim.
Söyler misin!.. başka kapı mı kaldı?
Sana geldim sığındım başka ne edeyim.

Bugün yine aynı gün.
Ben seni sen beni biliyorsun,
Ne dünkünden ne de diğerlerinden farklı değil,
Yine aynı zamanda, aynı zamana şahitlik ediyorsun.

Bak!..
Zaman yine durdu sanki,
Geçmiyor, geçmek bilmiyor.
Yelkovan ise hiç dönmüyor,
Akrep küskün, ve yorgun düşmüş,
Kulvarında olsa da hiç yarışmıyor.

Zaman satime meydan okuyor sanki.
Yine gözlerim kaybolan büyük ışıkta.
Bugün yine dünden farksız kaybolmakta.
Umutlarım yine güneşle birlikte,
Umutsuzluklara gark olmakta..

Yine Kabataş iskelesindeyim.
Zamana takılıp kaldı gözlerim.
İnsanlar iniyorda gemilerden,
O varmıdır diye izlerim..

Ve yine yok, henüz gelmedi.
Kısa bir mesajda olsa, haber vermedi.
Gündüzlerime çöken karanlıklarımda,
Hep onu beklediğimi yine bilmedi.

Madem gidecekti..
Bari gölgesini bıraksaydı.
Biraz bakışlarından bir dem,
Biraz da vicdanına sorsaydı.

Yine de bana görünmeseydi,
Ama usulca uzak bir köşeden,
Bekleyişlerimi bir de beni görseydi.
Umutsuzca yok olan umutlarımı,
Bendeki usulca kayboluşlarını bilseydi.

Madem gidecekti,
Bendeki umutlarımı bıraksaydı.
Gelmese de, bir haber, verseydi
Bir virgül değil, bir nokta koysaydı.

Kaç güneş batırdım boğazın sularında,
Kaç akşamlar çöktü çınarımın gölgesine.
Kaç bakışlar gönderdim vapur iskelesine,
Yaklaşan her vapurun beklenişlerine.

Bir haber ver, gelmesende umutlarıma,
Bir bilsemde yeterdi, gelmeyeceğini,
Sebebinide sormazdım,
Sonra gitsede inan darılmazdım.
Sadece umursuzluklarına,
Bendeki usulca kayboluşlarına küskünüm..

Olamadı!..
Ulu Çınar.. Olmadı!...
Sen kadar vefakar,
Sen kadar şefkatli,
Sen kadar yürekten olamadı.

Dedimya hani,
Bugün dünden ve yine öbüründen farksız.
Hayat yine yorgun, bitkin ve acımasız.
Arkama dönüp usulca bakarak,
Yorgun ve bitkin adımlarımla uzaklaşarak,
Bugünümü de, yarınlarıma erteleyerek gidiyorum..

Yarın yine burdayım Ulu Cınar,
Yine gölgende ve şefkatli kollarındayım,
Vapur iskelesinde bozuk saate bakarak,
Güneşi sende batırarak,
Umutsuzluklarımın doğuşunu beklemeye,
Belki gelir diye umut beklemeye.
Yine sendeyim Ulu Cınar.


YİNE GELMEDİ..... Adlı şiirimi seslendiren, ayrı bir güzellik, ayrı bir duygu yükleyen sayın BİRSU CANYOL'a çok çok teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.

Müzik:

19 Temmuz 2009 18 şiiri var.
Yorumlar (19)
  • 15 yıl önce

    Ve yine yok, henüz gelmedi. Kısa bir mesajda olsa, haber vermedi. Gündüzlerime çöken karanlıklarımda, Hep onu beklediğimi yine bilmedi.

    Beklemek zordur bilirim zaman geçmez durur saatler, kimi zaman bir çınar gölgesi, kimi zaman lacivert marmaradır olmasa da dili arkadaş olur yalnız yüreklere. Beğenerek dinledim okudum. Kaleminiz daim olsun. Birsu hanımın sesinden daha da anlam bulmuş anlamlı şiiriniz. Teşekkürler Birsu hanım...

  • 15 yıl önce

    yazan kaleminiz daim olsun saygılar güzel bir paylaşımdı 👍👍

  • 15 yıl önce

    Enfes..

    kutluyorum yürekten...

  • 15 yıl önce

    Şiirde ruh var, anlatım mükemmel, hele hele birde can veren büyük ustanın sesiyle bambaşka olmuş şiir.

    İki yüreğede selam sevgi ve saygılarımı sunarım.

  • 15 yıl önce

    Seslide bi baska Mükemmel olmus.

    Birsu ablamin sesi cok güzel sesine saglik

    Abimin Kalemide zaten güzel🙂

    Tekrar KuTlariM..👍👍👍