Yine Sevsen
Kırılmam. Sanki hiç olmadı mı?
Şiirler, masada, günü doğurmadı mı?
Ya bardaklar? Yok kırılmam...
Deniz de dalgalanmıştı, belki küstü.
Gitmez oldu uzak diyarların treni.
Ya kuşlar? Yok, kırılmam...
Hikaye şöyle başlamıştı, bir akşamüstü,
Bir düdük ötmüştü tâ Beykoz'dan,
Fuşyası dökülmüş erguvanlar arasından,
Sonra...
Sonra aklıma düşürdüm uçuşan saçlarını,
Topluyordun İstanbul'un sisli dağınıklığını.
Yine gelsen, yine gülsen, yine sevsen.
Yok!
Vallahi kırılmam...