Yirmi Birinci Yüzyılın Nasırları
Bulutların üstünde yıldızlardan
Sonsuzluğun ötesinde
Bir çift göz bakıyor
Ok gibi yüreğe girercesine
Saklamaya çalışıyorum
Ellerimdeki yirminci yüzyılın nasırlarını
Ama gözlerimden okunuyor
Yok çünkü bakışlarımda
Onun aradıkları
Güneşle yıkanıp karanlığa karşı direnen
Aydınlıklar değil gözlerimdeki
Boynumu büküp utanıyorum
Ve Atam izindeyim diyemiyorum
Nasıl söyleyebilirim ki
Tanıdığım karanlık ve sorumsuzluk
Değil mi hala şafaklardaki
Tanıdığım sancı değil mi
Hala bu gün batımındaki
Ve üstelik kör kandiller gibi asılmadım mı
Ve üstelik uyumadım mı ölümcül uykularda
Ve ellerimde yirminci yüzyılın nasırlarıyla
İzindeyim Atam diyemiyorum sana
Oysa yozlaşan düşüncelere karşı
Devrimlerin hesabını
Kurulu beyinlere ben sormalıydım
Bir yanın hala bendeyken
Dil uzatıldıysa değerlerine
Sen değil ben kahrolmalıydım
Ve o zaman göğsümü gererek
İzindeyim Atam diyebilmeliydim
Dilimdeki kilidi kolumdaki zinciri
Ve yüreğimdeki sessizce talim ettirdiğim
Özgürlüğümün adımlarını
Duyacaksın diye korkmazdım
Dişleri uzandıkça kalpazanların dişleri
Cumhuriyetime
Sesleri duyacaksın diye ürpermezdim
Şanlı sancağım dalgalanırken
Umudun rengine boyadığın
Dağlarım gelir aklıma
Barışı tasarladığın o dağlar
Oy oy dağlar
Başı dumanlı kara dağlar
Sizler bari şahlanın
Şahlanın ki görmesin gözü kahramanın
Çağdaş Türküye de ki çağdaş insanların
Ellerindeki yirminci yüzyılın nasırlarını
Biliyorum toprağım nefes nefese de olsa
Ümitlerim çırılçıplak ta olsa
Üşümeyecek değerlerim
Giyinecekler bir gün mutlaka
Ama şu an var ya şu an
Senin dilinden konuşamamak
İnan kahrediyor beni
Vurgunum oysa yumruk gibi sıkılmış mısralara
Şöyle gümbür gümbür
Topraktan fışkırıp yıldızlara dalarak
Götürdüm senin devrimlerini yeni çağlara
Hür düşünceni senin gibi örnek ettim
Uluslara diyebilseydim
Tezek kokuları değil köy bacalarında tüten
Buğulu bulgur çorbalarında dostluklar içiliyor
Gözyaşları kurutuldu
Çiçek yetiştiriliyor top namlularında
Korkuyu emzirtmiyor artık analar
Diyebilseydim
Ama mahcubum
Ve inan gönlüme göre değil
Bir arpa boyu olan bu ömrün sevinci
Ve senin karşında boynum bükük
Ve yirminci yüzyılın nasırları elimdeyken
Sana nasıl izindeyim
Atam diyebilirim ki
Muhteşem dizelerinizi hüzünle ve gururla okudum. Tebriklerimle. "Ama şu an var ya şu an / Senin dilinde konuşamamak / İnan kahrediyor beni..."👍
..21.nci yüzyıl.?..lütfen söylesin birileri nerede bu...ve lütfen bırakın artık herkesin tabu su tanrı sı kendisinin olsun karışmayın ister puta tapsın ister çaputa size ne ! bu sözlerim elbette devlet'e.. baba değilsin devlet anayasa'nı da al git artık... .. iyi anlatımı mısralarda bulmuştu bireysel kutlanası hayranlığı özünü çok sevdim fakat içeriğine tamamen karşı olduğum şiir çok güzeldi teşekkürler tebrikler... yazdıklarım fikirlerin özgürce söylenmesine örnektir ve biliyorum ki devlet fikirlerin düşüncenin özgürce açıklanmasına karşıdır..ve yine biliyorum ki halkın çoğunluğu bu nu bilmemektedir...
''Biz, ilhamlarımızı, gökten ve görünmez âlemlerden değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. Bizim yolumuzu çizen; içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk Milleti ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ıstırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir'' (Mustafa Kemâl Atatürk)
İlkokul sıralarınayken Nuran öğretmenim Atatürk'ün bir sözünü defalarca tekrarlattırırdı sınıfça '' Bir Türk Dünya' ya bedeldir '' Allah'ın izniyle ilkelerimizle yürüyeceğiz...Öyle ya ''Ne mutlu türküm diyene''
''Biliyorum toprağım nefes nefese de olsa Ümitlerim çırılçıplak ta olsa Üşümeyecek değerlerim Giyinecekler bir gün mutlaka'' Emeğinize takdir ve saygılarımla...
"Ama mahcubum Ve inan gönlüme göre değil Bir arpa boyu olan bu ömrün sevinci Ve senin karşında boynum bükük Ve yirminci yüzyılın nasırları elimdeyken Sana nasıl izindeyim Atam diyebilirim ki"
Ama izindeyiz ve son nefese kadar Atamın izinden ayrılmayacağız..
İzinde olmayanlar utansın..
Sevgiyle..
yüreğinize sağlık ablacığım öylesine gerçek öylesine düşündürücü ki