Yitik Sokak
Sırt sırta vermiş bu sokakta yaşlı başlı evler,
Manzarayı boğazlıyor imarsız kaçak devler.
Köşeleri tutmuş yere gömülü üç beş direk,
Çekiyor çıplak kabloları inim inim inleterek.
Lambalar sokak eşkıyası bir gözü kör adam,
Sokaklar sanık gecenin hükmü her vakit idam.
Bir rüzgâr sillesiyle savruluyor isli baca,
Saplanıyor komşuluğun surlarına zıpkınca.
Hiç eksik olmaz bu sokağın azgın serserisi,
Kunduran dışarıdaysa hazırdır müşterisi.
Odaların çehresine yapışmış kapkara nem,
Her gün mecalsiz elleriyle çaresizdir annem.
Tuzakları ezberlemiş bizim kadrolu fare,
Herkes bekleyişte ne vakit taşacak bu dere.
Büyük bir gürültüyle aniden patlıyor lağım,
Kim demiş canlı çıkmaz bu sokaktan, sağım!
Derme çatma merdivenler dedikodu mabedi,
O kadınlar ki her dem yükleniyorlar ateşi.
Toprak nefessiz yol kurumlu ağaçtan yok eser,
Burada kavgayı bir tek izansız kurşun keser.
Bilmez bu sancıyla inleyen mekânı seçilmiş,
Bize ancak göstermelik oy kaftanı biçilmiş.
Sabahları belirir komşunun damında horoz,
Babalar gelecek hazırlar maça as sinek koz.
Dalıyor sokağa egzozu patlak otomobil,
Son ses müzik ile içindeki mahlûktur rezil.
Yollar yamalı toprak kayıp insanlık meçhul,
Yaşıyor bu haliyle paramparça olsa da kul.
Kuş sesi göç etti bir de merhamet ardın sıra,
Ne melun sokakmış ki yazgısı bahtından kara.
..gerçekten güzel bir şiir muradını her bir dizede akıcı anlatmış göz önüne sunulmuş yitik sokak..teşekkürler muhammt bey...