Yok Şakası Yok yolu
Günlerce yürüyüp düştüğümüz yerden devam.
Küstüğümüz şeylere sarılalım
İstersen bir günah işle, bu beyazlıktan arınalım.
Yok mu yolu? Yapraklarımızı dökelim. Asfaltlara şehvetimizi bulayalım
Harbiden yok mu yolu? Bahçeli bir ev ve bir sinema odası?
Yüklerimizden kurtuluşumuz
Dinlenmiş vucudumuzun posası.
Biz bu kadar iyiyken yenilmek olası.
Hep ağzımızda unutulmuş tanrıların duası
Yok yolu ama var dahası.
Gücün yoksa nasıl yokuşları aşasın Yoksulluğun ruhunda topuk izleri
Gençliğin harcanır iken oturup izledin
Hüküm giydirirken cehaletin ayaklarına Yüklerinden kurtulsanda hep bir başasın
Yok yolu hayat bu yok şakası,
Sen titre!
bir başkası hayatını yaşasın.
Titre, her yumrukla kaybettin savaşı.
Hayat bu yok şakası