Yokluğun Karası Zülüm
yeter!
ezilmişliğin karası zülüm
taş olduk
duvara dizildik
acılara tutunduk
gülümsemeyi unuttuk
bahtın karası hayat
mevziler geçit vermez
yokluğun yarası özgürlük
dertlere karalar b/ağladık
zülüm işkence kar etmedi
korkuluklu pencere demir kapı
umuda kelepçe vurulurken
gerçeği yok edemez
hiç bir güç
vatan silliyetlerine düşman
uşakları kana doymadı
asıldılar yalana dolana
esir düştü yiğidin ağına
yemleri yalanlarına d/oldu
keyifli mezeleri kar saydılar
ardında vatan millet naraları
yemine kan bulaştı
her
seslenişte timsah gözyaşları
maskara yüzlere dem doğdu
hep yedikleri kan oldu
mezelerine kohteinler
ihanetin saltanatı
uyanmaz mısın halkın canları
hak dedikçe ruhlar karardı
yaralar kabuk bağladı
yorgun gözler yollarına kaldı
sen ne tez değişirsin
avluka altına gölgelere düşen
inkara kalktığın yok bildiğinse
vatan diye yok saydığın
inkarı yok denen varlığın
ölümü hak bilenler
vampirlerin kana doymazı
acımazlar canlara
çünkü
akan kan üzerine
yedikleri yemleri
*savaştan medet umanlar yemleri uğruna yalanları*
20*Ekim 11*Karataş
ya ölüm ya özgürlük
Savaştan medet umanlar kendi çıkarları için çarpışanlar ne yazıkki...
kutlarım şiirinizi, duygularımıza ses olmuşsunuz... tebriklerimle,,,👍👍😙