Yokluğunu Suluyorum

varlığım,yokluğuna alıştı
sensizliğin dağına,tırmanmaya çalıştı
bugün çıkıp karşıma
aradan onca yıl geçtikten sonra
seni unutup,unutmadığımı soruyorsun
tepedeki tüm papatyaları
kim bitirdi sanıyorsun

bir papatya y/oluşumda
bir saç tanesi koptu,hayat yokuşumda
ne zaman uzatsam ellerimi
avuçlarım yandı,boşluğu tutuşumda

başka türlü bugün içimdeki yangın
ateşi söndüren yağmura
küllleri dağıtan rüzgara
içimi eriten
çabaladıkça hevesimi bitiren
kadere gönlüm dargın
yılların hücumundan
üzerime yığılan,
çığlıklarımla s/ağırlaşan
omuzunda yaslanmadan
yaşlanan başım
kırlaşan saçlarım yılgın
sana kavuşamadan
cehennenim kapısına sürgün edilen
ayaklarım bezgin
kuru yastığa
her gece
teselli amaçlı sarılııp,gözlerimle ıslattıkça
her sofradan,aşkınla aç kalktıkça
her öğün,yokluğunla beslendim
sanırım fakirleştiren yokluk değil
sevgisizliğin yokluğu
insanı bitiriyormuş,bunu öğrendim

ben her bitişimde
tenimde bir aşk kabuğu daha s/oyuldu
şimdi anadan üryan aşk/sızım
gömdüm seni
i/çimdeki papatyalarla
kovalar dolusu yaşlarımla
yokluğunu suluyorum

18 Mayıs 2011 344 şiiri var.
Beğenenler (9)
Yorumlar (3)