Yokluğunun Fikri Artık Ürkütmüyor Beni

gittikçe küçülen zamanın
göç kuşlarıydık belki de
nasılda yalnızdık

hikayemizi yazarken boş bir masada
başucumuzda yarım kandile üflemeden soluğumuzun son demi

gözlerimizi yumduk
aşk dedik

tanrı mıdır
buğulu camlara suretini çizdiren kaderi
cilvesi mi yoksa velvelelerin ortasında bir çift göze asılı kalmak

unutup
acının göğsün iman tahtasına vuran darbesini
izleri bırakırken derince kesiklere ve tuz basıp yaranın tam göbeğine yine

ölünün adı sen ol bu kez
gömdüğüm
ışıksız kasabanın ortasına, helalinden toprağı serperek o naif çukura

varsın şirke düşsün
bu sabah
bu sokakları ıssızlığa mahpus eden avuçların kömür karası izleri

ve evet
yokluğunun fikri artık ürkütmüyor beni

yoktun
yoksundum zaten yarım asra vururken zangoçlar çekiçlerini
güneşi sıvayan lacivert bir perdeydim belki


gittikçe küçülen zamanın
göç kuşlarıydık
nasılda yalnızdık, nasıl ıssız

hikayemizi yazarken boş bir masada
başucumuzda yarım kandile üflemeden soluğumuzun son demi ...

21 Aralık 2014 942 şiiri var.
Beğenenler (7)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    Zaman hep öğütüyor kadın erkek bizleri be Usta çarkları arasında...👍🤐👍