Yoksun
Sensizliğin kokusu sinmiş üstüme
Bir de çektikçe kısalan sigaramın dumanı
Penceremden bakıyorum uzaklara, belki dönersin diye
Yorgun bir akşamın karanlığındayım
Başını koyduğun yastık, eline aldığın kalem kâğıt
ve ev artık sen kokmuyor
ah diyorum, şu eşyaların dili olsa da konuşsa
seni bana anlatıp yalnızlığımı bir nebze olsun paylaşsa, ne olurdu
derin bir sessizliğe bürünmüşler
onlarda benimle konuşmuyor, bana küsler
hani gözden ırak olan gönülden de ırak olurdu
oysa her geçen gün hasretinle birlikte
sevginde günbegün büyüyor içimde
korkarım bu duygu gönlüme sığmayıp taşacak, beni aşacak
neden yanındayken değerini bilmez insan
ille de kaybetmek mi lazım, değerini anlamak için bazı şeyleri
kaybedince de yere göğe sığdıramazsın
demek ki elde olanın değeri olmuyor
ulaşılmaz olması gerek, gönül hep zor olanı seviyor
önceleri anlamazdım, bilmezdim hasretliği, aşk acısını
tanışmamıştım bana yabancıydı
şimdi ise bildiğimi sandığım şeyleri sorguluyorum
meğerse ben bile beni bilmiyormuşum
yeni keşfettim kalbimin derinliklerini
insan bildiği yolda kaybolurmuş yeni öğrendim
adını sayıklaya sayıklaya kendi adımı unutur olmuşum nerdeyse
hatıraların el ayak çekmiş gönlümden
yeller esiyor şimdi bir görsen
sessiz çığlıklarım arsa yükselir
ruhum sanki çıkar bedenimden
unutamıyorum ama unutmak ta istemiyorum
ya beni ben yapan hatıraların silinirse beynimden
derbeder olmuşum kendime özenmiyorum eskisi gibi
saç sakala karışmış, pejmürde bir biçimde yaşıyorum
tabi buna yaşamak denirse
Mağlup olmuş yüreğim şimdi senden ve sevginden de yoksun
Ne selamın gelir bana, ne bir haber, söyle be yârim neden YOKSUN
SADIK YILMAZ
Tarih: 22.06.2017 =====================================