Yol Ayrımı
Nasıl oluyor da aşk 3 saat uzakta derken yol tabelası,
ilk sapaktan ayrılığa bu hışımla dönebiliyorsun?
Üstelik yüz ifadende herhangi bir çelişki izi
veya aşka zarar vermişliğin pişmanlık belirtisi bile yok...
Korkma elbette; korkmanı ben de istemem, bilirsin..
Ama hala rüyalarıma girme cüretini gösterebiliyor
ve aynı kokuyla yüzüm yüzüne yakınken gülümsüyorsun..
Bazen beni delirtiyorsun, yok olmaya bile takatim kalmıyor..
Bir tek ismini koyup senden mahrum gözlerimin önüne
geride kalan ne varsa gidişin gibi, hepsini susturuyorsun.
Her zaman için kutsal bir kitaba benziyorsun, şuursuzca;
kendi kutsallığına ellerinle günahlarını bulaştırıyorsun...
Belki kapanıp odana saatlerce çaresiz ağlıyor,
belki de sözlerimi hatırlayıp kendine çıkışlar arıyorsun..
Oyun hamuru gibi tutup aşkı parmaklarının arasında,
ellerinin izini bırakıp yine bir kenara atıyorsun..
Vurdumduymazlığın sözlükteki karşılığı oluyorsun;
kalbin sana "ne olur dur, durmalısın" derken
gördüğün ilk ayrılık bahanesinde aşka kefen biçiyorsun...
Vurdumduymazlığın sözlükteki karşılığı oluyorsun; kalbin sana "ne olur dur, durmalısın" derken gördüğün ilk ayrılık bahanesinde aşka kefen biçiyorsun...
içselliğin yazıya döküldüğü anlardan birinde yüreğin en derinliklerinden fışkırmış olmalı bunca sözcük,tümce..
tebrik ederim